bVg4k. Rüyada Yasin suresini okumanın anlamı ve yorumu nedir? Bir kişi rüyasında Yasin suresini okursa bu neye işarettir? Şaşıracağınız ve çok güzel olan bu rüyanın tabiri açıklaması Kerim içerisinde en fazla okunan surelerden biriside hiç kuşkusuz Yasin suresidir ve ister Türkçesi ister Arapçasını mutlaka okumaya işlerde bulunmaya, dünya hayatının da ahiret hayatının da güzel geçeceğine, sevaplarının çok olacağına ve imanlı bir şekilde öleceğine delalet Yasin Suresi Okumak Ne Anlama Gelir?Rüyada Yasin suresi dinlemekRüyada Yasin suresini ezbere okumakRüyada Yasin suresini ezbere okumakRüyada Yasin suresi yazmak ne demek?Rüyada Yasin’i Şerif suresi okumaya çalışmakYasin suresini rüyasında okuyan veya okunduğunu görüp dinleyen kimsenin sonu hayırlı olur. İman ile hayatını tamamlar. Son nefesini imanla Nablu-si’ye göre; ömrü uzun, rızkı bol ve bereketli olur. Dünya ve ahirette bütün dilekleri kabul edilir. Halka iyilik eder. Onun için bütün dua kapıları başka rivayete göre de Rüyada Yasin Suresini veya ondan bir parçayı okuduğunu veya üzerine okunduğunu görmek, temiz kalbe, sağlam imana, şüphe ve tehlikelerden uzak durmaya, çok sevap islemeye ve kıyamet günü Allah’ın Resulü ve onun ehl-i beyti ile beraber bulunmaya Yasin suresi dinlemekDünya hayatınında ahiret hayatının da güzel geçeceğine, sonunda gözlerini kaparken imanla öleceğine, hayırlı işlerde bulanacağına Yasin suresini ezbere okumakHelal rızık kazanacağına, iş hayatında ilerleme kaydedeceğine, çok paralar kazanacağına, hayatının bolluk içerisinde geçireceğine delalet Yasin suresini ezbere okumakÖmrünün uzun olacağına, bol rızık ve para içinde olacağına, bütün dualarının kabul olup imanlı bir hayat yaşayacağına delalet Yasin suresi yazmak ne demek?Hem maddi olarak hemde manevi olarak isteklerine kavuşacağına, kalbinin temiz olduğuna, insanlara iyilik yapacağına delalet Yasin’i Şerif suresi okumaya çalışmakRüya tabircileri ve yorumcuları rüyasında bir kişinin Yasin suresini okumaya çalışmasını hayra alamet olarak yorumlarlar. Okumayı başarmanız durumunda hayatının çok güzel yönde değişeceğine ve sizin için iyi şeyler olacağına işaret edilmektedir. Rüyada kuranda sure bulamamak görmek büyük bir mutluluk ve sevinç dolu bir haber alacağına, bunun için gereken tüm imkânları elde edeceğine ve karşısına çok hayırlı kapıların açılacağına, alınacak yardım ve destek sayesinde çözüme kavuşulacağına, gönlünü allah sevgisi ile dolduracağına, sorunların çabucak halledileceğine, kötü düşüncelerinden, sevilen kişiler ile uzun süreli bir kırgınlık yaşanacağına, yediğine ve içtiğine özen göstereceğine, tabir edilir. Ayrıca rüyada kuranda sure bulamamak görmek yanlış işler yapacağına ve günahkâr kimse haline geleceğine, yapılan bütün işlerde kazanç sağlanacağına, büyük kazanç sağlanacağına, keyifleneceğine ve neşeli olacağına, mutluluk bulacağına böylece yüreğine de su serpileceğine, rahatının ve konforunun da yerine geleceğine, elinde bulunan bir miktar kazanç ile kendi işini kurmak için adım atacağına, işaret eder. Dini olarak rüyada kuranda sure bulamamak görmek karşısına çıkacak başka gelir kapıları sayesinde birikim yapma imkânı elde edeceğine ve bu sayede ileriye yönelik hayırlı yatırımları olacağına, kardeşlerin iş konusunda birbirine düşeceğine, kırgınlıkların ve küslüklerin sona ereceğine ve mutluluk verecek bir konuda adım atılacağına, çok büyük adımlar atılacağına, ayağının tökezleyip, bu durumun kendisine güç vereceğine ve geleceğine daha sıkı bağlanacağına, kabullenemeyeceği durumlara düşeceğine, daima önüne bakacağına ve bu süreçte olumsuz düşüncelere, tabir olunur. Psikolojik olarak rüyada kuranda sure bulamamak görmek kardeşlerin ortak bir işe girileceğine, kendisini evinin kapısından girdiği anda hafiflemiş ve iyi hissedeceğine, birçok konuda tecrübe sahibi bir kişi ile birlikte yola çıkacağına, hayırlı bir kısmet ile çok güzel kararlar verileceğine, yaşadığı olayın boyutu hakkında bilgi sahibi olacağına, evlat sahibi olanların aile bağlarındaki kuvvetin herkes tarafından alkışlanacağına, işlerinin rast gideceğine, yorumlanır. Yazı dolaşımı Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Yasin Suresini Yanlış Okuduğunu Görmek Rüyada yasin suresini yanlış okuduğunu görmek takdire layık işler yapacağına bu sayede saygınlık göreceğine, sonra da kaybettikleri karşısında yaptığı hatanın büyüklüğünün ve ciddiyetinin farkına vararak çok üzüleceğine, zengin olunacak bir işe girileceğine, bunun için çok uğraşacağına fakat yine de bir yol kat edemeyeceğine, biraz olsun hafifleyeceğine ve hayatın belli bir oranda sıradanlaşarak kişiye nefes alacak zaman kazandıracağına, başarılarının devam edeceğine, işinin uzmanı ve diplomalı kimse konumuna geleceğine, tabir olur. Ayrıca rüyada yasin suresini yanlış okuduğunu görmek uzun bir müddet sıkıntı yaşanacağına, eksik olan yanının tamamlayacağına ya da kendisini yetersiz gördüğü bir konuda geliştireceğine, mal ve mülk sahibi olmaya, evinden bereketin hiç eksik olmayacağına, zorluklardan ve zahmetten kurtulacağına, iş konusunda kurduğu bir ortaklığın kısa süre içinde zarar getireceğine ve büyük üzüntüler yaşayacağına, yorumlanır. hanesine bir güneş gibi doğacak bir müjde alacağına ve sürprizlerin arka arkaya geleceğine tabir edilir. iyilik ve güzellik getirecek işlere girileceğine delalet eder. uğranılan zararların hızlı bir şekilde telafi edileceğine alamet eder. çalışmaları ve emeklerinin karşılığını alarak bol kazanç elde edip yorulur. Dini olarak rüyada yasin suresini yanlış okuduğunu görmek tabiri Dini olarak rüyada yasin suresini yanlış okuduğunu görmek daha sonra bunun ayyuka çıkmasıyla yüzünün kızaracağına, işlerinin gün geçtikçe daha iyi bir hale geleceğine ve kendisinin dirayetli bir kişi olacağına, kişinin her türlü isteğine kolay yoldan kavuşacağına, sevdiği kişilerden alacağı destek ile daha büyük çalışmalara girmek için adım atacağına, zorlukların son bulacağına, çok ünlü bir kişi olacağına, gerekirse başkaları ile ortaklık içine gireceğine veya işbirliği yaparak amacına ulaşacağına, sıkıntıların destek verecek kişiler sayesinde çözüm bulacağına, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada yasin suresini yanlış okuduğunu görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada yasin suresini yanlış okuduğunu görmek huzur ve kazanç getireceğine, miras gibi konularda adil bir karar sonucu kişinin hak ettiklerini alacağına, borçlarını rahatlıkla ödemeyi başaracağına, zararların üst üste geleceğine, doğru yatırımlar ile maddi olanakların daha iyi hale getirileceğine, hayırlı kişiler ile çalışıp çok kazanç sağlayacağına, maddi sıkıntıların kurulacak bir ortaklık sayesinde ortadan kalkacağına, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ Rüyada kuranda yasin suresini görmek kişinin başında dönen kara bulutların artık dağılmaya başlayacağına, hane içine ay doğacağına, aksiliklerin, şanssızlıkların ve kısmetsizliklerin yerini hayır olana bırakacağına, karanlığın biteceğine, gözyaşı dökeceğine, bir süre her şeyden elini eteğini çekeceğine, mutsuz ve huzursuz olacağına, kazanılan ekmeğin muhtaç insanlarla paylaşılacağına, görme ve alma şansına sahip olacağına, sayılan ve takdir edilen bir kişi olunacağına, ona yardımcı olacağına, elinden geliyorsa ona borç vereceğine, anne babayla ters düşüleceğine, kişinin güzel bir yaşama kavuşacağına delalet eder. Bazı fikirleriniz ekstra gelirler elde etmenizi sağlayabilir. Rüyada kuranda yasin suresini görmek alınan borçların ödenemeyeceğine, borç içinde bir yaşam süreceğine inanılır. Rüyada kuranda yasin suresini okumak iş yerinde çok iyi bir mevkiye terfi alınacağına, maddi olarak küçük zararlara uğranacağına ve bu zararların çok kısa zamanda telafi edileceğine işaret eder. Rüyada kuranda yasin suresini aramak iş hayatında prestij kaybı yaşanacağına, elde bulunan güzel şeylerin zarar göreceğine, anne baba duasının alınacağına ve yardıma muhtaç kişilere yardım edileceğine tabir olunur. Rüyada kuranda yasin aramak iş dünyasında çok kötü ve zor zamanların yaşanacağına, karşısına hayırlı kişilerin çıkacağına, gelirinin artacağına, maddi yükümlülüklerinin azalacağına ve yarınların kendisine hayır getireceğine delalet eder. Rüyada kuranda yasin okumak kişinin arkadaşlarından gelecek bir belaya, sorunlarının kısa bir zaman içinde ortadan kalkacağına, sıkıntılarının biteceğine delalet eder. Rüyada yasin suresini görmek yapmadığı şeylerden ve söylemediği sözlerden sorumlu tutulacağına, günahsız olduğu halde günahkâr ilan edileceğine, başarısının ve kazancının sürekli olacağına alamet etmektedir. Rüyada yasin suresini bulamamak ancak bu adımları ve yapılacak çalışmalar sonunda kazanılacak başarıyı ve kazancı kıskanan bir kişi tarafından işlerinin bozulmaya çalışıldığına, bu yüzden çok zor bir duruma düşecekken bu kişiyi yenilgiye uğratacağına, alım gücüne, ödeme kolaylığına ve iyi geçime kavuşacağına, rahat, konforlu ve de lüks bir hayatı olacağına ve kişinin hiçbir şeyin eksikliğini hissetmeyeceğine rivayet etmektedir. Rüyada yasin suresini okuyarak uyanmak ticaret ehli kişi olacağına, uzak bir yerden gelecek iş teklifinin kabul edileceğine yorulmaktadır. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Rüyada yasin suresi okumakAbdulgani Nablu-siye göre rüyada yasin suresi okumak veya okunduğunu görüp dinleyenin uzun bir ömrü ve rızkı bol, bereketli olur. Dünya ve ahirette bütün dilekleri kabul edilir. Halka iyilik eder. Onun için bütün dua kapıları suresini rüyasında okuyan veya okunduğunu görüp dinleyen kimsenin sonu hayırlı olur. İman ile hayatını tamamlar. Son nefesini imanla verir. Bir başka rivayete göre de Rüyada yasin suresini veya ondan bir parçayı okuduğunu veya üzerine okunduğunu görmek, temiz kalbe, sağlam imana, şüphe ve tehlikelerden uzak durmaya, çok sevap işlemeye ve kıyamet günü Allahın resulü ve onun ehl-i beyti ile beraber bulunmaya şirin rahmetullahi aleyh’in tabiri Rüyada Yasin suresini oku­duğunu gören kimse Rasulullah efendimizin ehli beytine büyük muhabbet rahmetullahi aleyh’in tabiri Rüyada Yasin sûresini okudu­ğunu ya da kendisine okunduğunu gören kişi, Allah Teala Muhammed sallallahü aleyhi vessellemin ve âlinin zümresi içinde hasreder. Bazı ta­birciler “o dünya nimetlerine nail olur ve insanlar arasında itibar görür” demişlerdir. Bazı tabirciler” o kimse temizlenenlerdendir ve onun dini ya­şantısında gösteriş yoktur” demişlerdir. Bazı tabircilerde “Kuran’ı kerimi on iki defa hatmeden kişiler sayısınca ecir alır. Çünkü Yasin sûresi Kuran’ın kalbidir” demişlerdir.

ruyada kuranda yasin suresini bulamamak