Yaşamsal öneme sahip fonksiyonları bulunan karaciğer, vücudun en büyük ve en ağır organlarından biridir. Karaciğer, üçgen formlu bir organ olup yetişkinlerde toplam ağırlığı yaklaşık 1400 ila 1600 gr aralığındadır. Koyu kırmızı renge sahip olan organ, vücutta bulunan kan miktarının %13'ünü anlık olarak içinde barındırır. Karaciğer, vücudun sağ Karaciğerenzimleri yüksek olan kişilerin yaklaşık üçte biri, iki ila dört hafta sonra normal karaciğer enzim seviyelerine sahip olacaktır. Karaciğer enzimleriniz yüksek kalmaya devam ederse doktorunuz daha fazla kan testi veya ultrason, BT taraması veya MR gibi görüntüleme testleri isteyebilir. Aspartat Transaminaz (AST –Aspartate transaminase ) Karaciğer enzimlerinde yükselme, karaciğer fonksiyon testleri sırasında ortaya çıkarılabilir. Vakaların çoğunluğunda, karaciğer enzimleri hafif ve geçici olarak yükselir. Çoğu zaman, karaciğer enzimlerinin yüksekliği kronik, ciddi bir karaciğer soruna işaret değildir. Her üç kişiden birinde görülen ve tedavi edilmezse siroz veya kansere yol açabilen karaciğer yağlanmasına neden olan faktörlerden birinin yüksek kolesterol olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Onur Yaprak, “Yüksek kolesterolü olanların yüzde 60’ında karaciğer yağlanması saptanmıştır.Akdeniz tipi beslenme dediğimiz 5 MART 2011’de Kansere Umut Vakfı’nın İstanbul Sultangazi’de “KANSERE SEBEP OLAN BESLENME ALIŞKANLIKLARIMIZ” konusunda düzenlediği toplantıda Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL’UN konuşması. Üçüncüsü ise karaciğer yağlanması. Ama ne tür bir yağlanma? Alkolizm dışı bir yağlanma. O yüzden biz buna alkol dışı karaciğer yağlanması deniyor. Ve alkol dışı Alkolebağlı karaciğer hastalıkları (Alkolizim) (GGT yüksekliği ile brlikte diğer karaciğer testler olan AST/ALT oranının 2’nin üzerinde olarak bulunması, alkolizm kaynaklı bir karaciğer hastalığı konusunda önemli bilgi vermektedir. Karaciğer yağlanması. Karaciğer dışı hastalıklar. Pankreas iltihapları, R6TIqx5. Sağlıksız çalışan karaciğer metabolizması, cildin yavaş yavaş tazeliğini, güzelliğini ve canlılığını yitirmesine ve kişinin yorgun görünmesine, diğer organların olumsuz etkilenmesine neden olur. Maydanoz kürü’ vücudu yabancı kimyasallardan arındırır. Böylece karaciğerin sağlıklı çalışmasında etkin rol oynayarak kişinin daha genç, daha sağlıklı, dinç ve zinde olmasında etkili olur. Maydanoz, karaciğerde bulunan glutathione-S transferaz GST enziminin aktivitesini yükseltir. GST enzimi, gerek besinler yoluyla gerekse de solunum yoluyla aldığımız zararlı kimyasal maddeleri zararsız hale cilt tazeliğinin, güzelliğinin geri kazanılmasında ve korunmasında maydanozun rolü büyüktür. Bu gücünü, içerdiği etkin maddelerin özellikle karaciğer metabolizması üzerindeki olumlu etkisinden ve tüm vücuttan yabancı kimyasal maddeleri xenobiotica atabilme özelliğinden alır. Maydanoz-Limon Kürü Mucizesi! Maydanoz-Limon kürünü uygulayanlar kısa zamanda çok başarılı sonuçlar alabilirler. Bunun nedeni, maydanozun insan metabolizması üzerindeki etkilerinin çok hızlı oluşmasıdır. Maydanoz, doğru şekilde uygulandığı taktirde mucize yaratan bir bitkidir. Yemeklerinizde veya salatanızda bolca maydanoz kullanmanızın bir beslenme şekli olduğunu, kesinlikle bir kür olmadığını belirtmek isterim. Çünkü, salatanın içindeki tuz, baharat ve ekşi limon, sirke vb. maydanozun etkin maddeleri ile reaksiyona girerek istenilen sonucu almanıza engel olmaktadır. Kür, her bitkinin kendine özgü ve amaca uygun olarak hazırlanması ve kullanılmasıdır. Tükettiğimiz et, sebze ve meyveler, içtiğimiz su, soluduğumuz hava kontamine kirli olmuş durumdadır. Kullanılan zirai ilaçlar, hormonlar, transgen tohumlar genleri ile oynanmış tohumlar, besinlere ilave edilen koruyucu katkı maddeleri, fabrika bacalarından ve araçların motorlarından çıkan egzoz gazları, sonuçta hep insana geri dönen kontaminasyon kirlilik kaynaklarını oluşturmaktadır. Kimyasalların zamanla organlardaki birikimi hem hastalıklara karşı direnci zayıflatır hem de organ şikâyetlerinin daha erken ortaya çıkmasına neden kürü; anksiyete, depresyon, hepatit-B, karaciğer yağlanmasına karşı yardımcı ve destekleyici olup; ayrıca karaciğer metabolizmasını güçlendirici, cilde güzellik verici-gençlendirici,diüretik idrar söktürücü, vücuda zindelik ve dinçlik kazandırmaya yardımcı ve yüksek tansiyonu engelleyici olarakta önerilmektedir. Maydanoz-Limon Kürü Uygulaması15–16 dal maydanozu sapları ile beraber elinizle parçalayıp blenderın içine atınız. Üzerine 2 yemek kaşığı limon suyu sıkıp yarım su bardağından biraz fazla su ilave ediniz ve yaklaşık 2 dakika blenderdan geçiriniz. Sabah kahvaltıdan 15 dakika önce tamamını içiniz. Bu doğal bitkiye 15 gün boyunca devam ediniz. Uygulamaya 5 gün aranın ardından tekrar 15 gün devam Karaciğer yağlanması ve kolesterol trigliserit yüksekliği için bitkinin tek başına kullanımı yeterli değildir. Yardımcı diğer bitkiler hakkında danışmanlarımızdan detaylı bilgi Not Düşük Tehlikesi!Hamilelerin, hamileliklerinin ilk üç ayında maydanoz tüketirken ölçülü olmaları gerekir. Eğer düşük tehlikesi varsa maydanozdan tamamen uzak durmalılar. Bunun nedeni, maydanozun yapraklarında bulunan apiol ve betabisabolene maddelerinin düşük yaptırma abortifacient özelliğinin olmasıdır. Apiol, aynı zamanda kan damarlarını genişletici vasodilator ve ateş düşürücü antipyretic özelliğe de sahiptir. Not Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeyiniz. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Aşırı şeker tüketmek hele hele gizli veya açık diyabeti olan biri için, çok fazla kolesterol kazanmak kadar tehlikeli. Aşırı şeker tüketiminin kolesterolden de tehlikeli olabileceği bile düşünülüyor. Çünkü, fazla miktarda şeker tüketmek sadece damarlara değil bedenin çok farklı doku ve organlarına zarar verebiliyor. Nedeni şu...ŞEKER HASTA EDERSon yıllarda yaygınlaşan kilo salgınının birinci sorumlusu şeker tüketimindeki artıştır. Unlu-nişastalı ve yüksek kalorili diğer besinlerin fazla yenmesi de önemli bir kilo tehdidi ama şeker tüketimindeki artış ilk sıradadır. Araştırmalara göre gelişmiş ülkelerde kişi başı yıllık şeker tüketimi 100 kiloyu aşmış durumda. Rakamlar, gelişmekte olan ülkelerde bile 40-50 kilonun altına düşmüyor. Oysa, çok değil yüzyıl evvel, yani 1900’lü yılların başında bu rakamlar dünyanın en zengin ülkelerinde yılda 20 kiloyu bulmuyordu. Ne zaman ki şeker bir sanayi ürünü haline gelip ucuzladı, işte o zaman şeker tüketimi patladı!ÖNCE OBEZİTE SALGINIBakkal şekeri sakarozun şeker kamışı ve pancardan elde ediliyor ucuzlaması yetmezmiş gibi, mısır nişastasından elde edilen nişasta bazlı şekerin de piyasaya girmesiyle şeker fiyatları daha da düştü. Esas olarak fruktoz içeren bu tür şekerlerin yanında tatlandırıcıların aspartam, sakkarin, sükrolaz ucuzlaması ise sorunu daha da derinleştirdi! Meşrubat üreticileri, şekerleme imalatçıları, tatlıcılar, pastane ve fırın sahipleri, kısacası her türlü besin üreticisi bakkal şekerinin yerine daha ucuz olduğu için nişasta bazlı şeker hatta tatlandırıcı kullanmaya başladı. “Kolesterolden zengin beslenmek, yani her gün 2-3 yumurta, 5-6 kalem pirzola, beyin, böbrek yiyip işkembe çorbası bayramı yapmak doğru mu, yanlış mı? Yüksek kolesterolü ilaçlarla düşürmeye çalışmak hatalı mı?” Bu soruların yanıtı şimdilik şu...Şekerli yiyecek içeceklerin fiyatları düştü, şeker tüketimi tavan yaptı. Aşırı tüketim ise önce insülin direncini tetikledi, sonra da şişmanlık salgınına yol açtı. SONRA DİYABET PATLAMASISorun şişmanlık salgınıyla da sınırlı kalmadı. Aşırı şeker tüketimi diyabet salgınının da başlıca nedeni oldu. Şişmanlıkta olduğu gibi diyabet salgınında da unlu nişastalı ürünlerin ve fastfood besinlerin etkisi var ama temel sorumlunun şeker olduğundan kuşku duyulmuyor. Kısacası Türkiye’de 80’li yılların başında yüzde 6 civarında olan erişkin diyabeti sıklığının ikiye katlanıp yüzde 12’lere tırmanmasının nedeni de aşırı şeker tüketimidir. İsterseniz siz hâlâ şeker yemeye, şekerli ve tatlı yiyecek içecekleri abartmaya, tüketmeye devam edin ama bana sorarsanız “tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” deyimini bile lügatımızdan çıkarmamız gerekiyor. Şeker mi, tatlandırıcı mı?Bana sorarsanız, bakkaldan aldığınız şekerle sakkaroz kimyasal gibi gördüğünüz tatlandırıcılar sakkarin... arasında da pek bir fark yok. Sonuçta ikisi de kimyasal! Mısır nişastasından üretilen nişasta bazlı fruktoz da fazla yenilip içilince zararlı olabiliyor. Son bir hatırlatma daha Araştırma sonuçları ve klinik gözlemler dikkate alınırsa, aşırı miktarda tüketirseniz doğal meyve şekeri fruktozun da zararlı olabileceği anlaşılıyor. Yani “doğaldır” diye bardak bardak meyve suyu içmek de, her akşam televizyonun karşısında koca bir tabak meyve tüketmek de pek doğru değil... Şeker, kanser ve karaciğer yağlanması yapabilirAşırı şeker tüketimine bağlı çok ama çok önemli bir sorun daha var ve onun çoğumuz farkında bile değiliz Kanser sıklığındaki artış ile şeker tüketimindeki artış da birbiriyle bağlantılı. Fazla miktarda şeker her türlü kanser hücresi için bulunmaz bir besin. Şeker yalnız sizi değil kanser hücrelerini de besliyor. Şeker tüketimi artıkça meme, prostat, yumurtalık, kalın bağırsak hatta akciğer, mide ve safra yolu kanserlerinde de artış görülüyor. Canınızı yeteri kadar sıktığıma, sizi üzdüğüme, kafanızı karıştırdığıma eminim ama isterseniz yazmaya devam edeyim Şeker tüketimi artıkça karaciğer yağlanmasına yakalananların da sayıları artıyor. Fazla miktarda şeker tüketenlerde artrit ve hipertansiyon gibi kronik hastalıklara daha çok ve sık rastlanıyor. Bağışıklık çöküyor, gut tetikleniyorAşırı şeker tüketiminin bağışıklık isteminin de canına okuduğu kesin. Fazla miktarda şeker tüketen çocuk ve yetişkinlerde bağışıklık sistemi zayıflıyor, virüs ve bakteri kaynaklı enfeksiyonlar miktarda şeker tüketimi özellikle meyve şekeri tüketiminin kanda ürik asit ve trigliserid seviyelerini de zıplattığı kesin. Trigliserid seviyesinin artması iyi kolesterolün azalıp kötü kolesterolün çoğalması anlamına da geliyor. Ürik asit seviyelerinin yükselmesi de gut krizleri, gut artritleri ve damar sertliğinin ürik asitten kaynaklanan böbrek taşlarının sıklaşmasına neden oluyor. Karaciğer yağlanması, hiç kuşkusuz günümüzün en önemli sağlık problemlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bilindiği üzere, karaciğer de meydana gelen bu yağlanma, tedavi edilmediğinde çok ciddi sağlık sorunlarına da neden olabilmektedir. Tıp dilinde “Hepatik Steatoz” olarak da bilinen bu yağlanmanın ayrıca birçok farklı belirtisi de bulunmaktadır. Bu belirtilerden en dikkat çekeni ise sarı cilt ve gözlerdir. Son derece önemli olan bu bulgu, karaciğer de meydana gelen yağlanma ile ilgili oldukça önemli ipucu vermektedir. Peki, karaciğer yağlanması nedir, belirtileri nelerdir, neden olur, tedavisi nasıl yapılır? İşte, merak edilen tüm bu soruların yanıtlarını sizler için ayrıntılı olarak inceliyoruz. Hepatik Steatoz olarak da bilinen bu yağlanma, karaciğer hücrelerinde oluşan ve zaman içerisinde biriken yağlanmaya verilen isimdir. Her ne kadar günümüzde birçok kişi tarafından pek önemsenmese de mutlaka tedavi edilmesi gereken sağlık sorunlarından biridir. Eğer tedavi yapılmazsa kişilerde, karaciğer iltihabı ya da karaciğer yetmezliği gibi sağlık sorunları da oluşabilmektedir. Karaciğer yetmezliğinin oluşmasıyla birlikte sonu ölüme varabilen oldukça ciddi sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Karaciğer Yağlanmasının Belirtileri Nelerdir? Karaciğer yağlanmasının birçok farklı ve bir o kadar da önemli belirtileri bulunmaktadır. Bilinen ve oldukça önemli olan bu belirtiler ise şu şekildedir; Kişilerde meydana gelen ve ani bir şekilde ortaya çıkan iştah kaybı hiç kuşkusuz yağlanmanın en belirgin belirtisidir. Bazı kişilerde kilo kaybı, halsizlik ve yorgunluk gibi sorunlarda ortaya çıkabilmektedir. İlerleyen vakalarda ise burun kanaması, sarı cilt ve sarı gözler gibi belirtiler de meydana gelebilmektedir. Hepatik Steatoz belirtileri arasında karın ağrısı, karın şişmesi ve bacak şişmesi gibi bulgular da bulunmaktadır. Tüm bunların yanı sıra bazı kişilerde bilinç bulanıklığı ve erkeklerde ise meme büyümesi gibi olgular da oluşabilmektedir. Yukarıda yer alan belirtilerden herhangi birini görmeniz durumunda, mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Zira, bu belirtileri göz ardı etmeniz durumunda yağlanma hızla ilerleyecek ve geri dönülmesi zor olan sağlık sorunlarına neden olacaktır. Karaciğer Yağlanması Neden Olur? Karaciğer de meydana gelen yağlanma birçok farklı nedenden ötürü olabilmektedir. Fakat, fazla alkol tüketen kişilerde bu yağlanmanın oldukça sık görüldüğü gözlenmiştir. Dilerseniz, karaciğer de meydana gelen ve yağlanmaya neden olan bu faktörleri gelin birlikte inceleyelim. Sık ve fazla alkol tüketen kişilerde yağlanma problemi meydana gelebilmektedir. Hepatit C, gebelik ve hızlı kilo kaybı da yağlanmaya neden olabilmektedir. Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam da karaciğer üzerinde yağlanmaya neden olabilmektedir. Tüm bunların yanı sıra bazı ilaçlar nedeniyle de kişilerde bu karaciğer yağlanması görülebilmektedir. Karaciğer Yağlanmasının Tedavisi Nasıl Yapılır? Karaciğer yağlanmasının kesin olarak bilinen ve tıbben uygulanan herhangi bir tedavisi yoktur. Fakat bu hastalık, yaşam tarzında yapılacak olan bazı değişikler sayesinde kontrol altına alınabilmekte ve hatta ortadan kaldırılmaktadır. Yaşam tarzında yapılacak olan değişikliğin yanı sıra sağlıklı beslenme yöntemleri sayesinde de bu hastalığın ilerleyişi de kolaylıkla durdurulabilmektedir. Karaciğer Yağlanmasını Ne Temizler? Karaciğer yağlanması tedavisi için bazı farklı yöntemler de bulunmaktadır. Örneğin karaciğerinde yağlanma oluşan bir kişinin düzenli olarak limon tüketmesi tavsiye edilmektedir. Zira, tüketilen limon sayesinde vücutta bulunan zararlı toksinler atılmakta ve kişiler de oldukça rahatlamaktadır. Limonun yanı sıra yağlanma problemi ile karşılaşan kişilerin elma sirkesini, karahindiba bitkisini, yeşil çayı ve papatya çayını tüketmesi önerilmektedir. Fakat, bu bitkisel ürünleri tüketmeden önce mutlaka uzman bir doktora danışılmalı ve gerekli destek alınmalıdır. Zira, bazı kişilerde, alternatif tedaviler alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Karaciğer Yağlanması Kolesterolü Yükseltir Mi? Karaciğer de meydana gelen yağlanma, kolesterolü yükseltmemektedir. Fakat, yüksek kolesterol değerine sahip olan kişilerde ne yazık ki yağlanma problemi ortaya çıkabilmekte ve bu yağlanma problemi de ileri safhalara yayılabilmektedir. Stres Karaciğer Yağlanması Yapar Mı? Yaşam tarzında yaşanan problemler ve gündelik stres de karaciğer yağlanmasına sebep olabilmektedir. Hepatik Steatoz başta olmak üzere, diğer bazı hastalıklara yakalanmamak için mutlaka stresten uzak durmalı ve yaşam tarzınızı sistematik olarak düzeltmelisiniz. Karaciğer Yağlanması Ne Gibi Rahatsızlıklara Yol Açar? Karaciğer yağlanması tedavi edilmediğinde oldukça ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda karaciğer de meydana gelen yağlanmanın açtığı rahatsızlıklar ise şu şekilde açıklanmıştır; Karaciğer İltihaplanması, Karaciğer yetmezliği, Siroz ve Karaciğer kanseri gibi hastalıklar ortaya çıkabilmektedir. Yukarıda bulunan hastalıklar ile karşılaşmamak için mutlaka gerekli tıbbi desteği almalı ve karaciğer yağlanması probleminden kurtulabilmek için yaşam tarzınızı en kısa süre içerisinde değiştirmelisiniz. Yazı dolaşımı Karaciğer yağlanması sirozdan kalp hastalıklarına kadar bir çok rahatsızlığa zemin hazırlayan bir sağlık sorunudur. Oysa günlük hayatımızda yapacağımız bir takım değişiklikler ve alacağımız önlemlerle karaciğer yağlanmasının önüne geçebiliriz. İşte karaciğer yağlanmasını engellemek için yapmanız gerekenler 1-Düzenli egzersiz yapmalısınız. Haftada 3-4 gün günde en az yarım saat yapacağınız düzenli spor ya da egzersiz karaciğer yağlanmasını azaltır. Spor sayesinde hem kan dolaşımınız artar, hem de insülin direnciniz azalır. Bu sayede karaciğer ve karın çevrenizdeki yağ miktarı azalır. 2-Beslenmenize dikkat etmelisiniz. Düzenli ve sağlıklı beslenme karaciğer yağlanmasının önemli ölçüde azalmasını sağlar. Beyaz ekmek, beyaz pirinç, fast food yiyecekler, gazlı içecekler, kızartılmış gıdalar, şekerli yiyecekler karaciğer yağlanmasına neden olur. Eğer karaciğerinizde yağlanma varsa lifli gıdaları tüketmeli, düşük yağ oranı ve kalorisi az gıdalara yönelmelisiniz. Ayrıca kilonuza dikkat etmeli ve fazla kilolarınızı vermelisiniz. Sebze ağırlıklı beslenmeli , C ve E vitamini içeren besinler tüketmelisiniz. Domates, brokoli, pancar, lahana, sarımsak, tam tahıl ekmeği, baklagiller karaciğerinize dost gıdalardır. 3-Alkol kullanmamalısınız. Karaciğere en çok zarar veren unsurlardan biri alkoldür. Alkol karaciğer hücrelerine hasara uğratarak siroza kadar gidebilen rahatsızlıklara neden olur. Karaciğer yağlanmanız varsa öncelikle alkolü bırakmalısınız. 4-Gereksiz ve aşırı ilaç kullanmamalısınız. Bazı ilaçlar karaciğerde yağlanma yapabilir. Hemen ilaçlara sarılmadan önce hayat tarzınızda yapacağınız değişiklerle sağlığınızı koruyabilirsiniz. 5-Kolesterol düzeyinize ve şekerinize dikkat etmelisiniz. Kolesterolünüz ve şekerinizin yüksek olması karaciğer sağlığınız için çok önemlidir. Karaciğer yağlanmasını önlemek için kolesterol ve kan şeker düzeyinizi normal seviyelerde tutmanız gerekir. Karaciğer yağlanması önlemenin 5 yolunu öğrenmek için aşağıdaki videomuzu izleyebilirsiniz. Yüksek kolesterolün 7 nedenini öğrenmek için tıklayınız. Şekerin neden düşmanımız olduğunu öğrenmek için tıklayınız. Şeker hastalığını önleme yollarını öğrenmek için tıklayınız. Yükleniyor ... Bunu da Okuyun AŞİL KOPMASI NEDİR? NASIL TEDAVİ EDİLİR? Aşil tendon rüptürü olarak adlandırılan, baldırın arkasındaki kasları topuk kemiğine bağlayan güçlü lifli kordonun aşil ... 1048 Haber Kaynağı DHA Prof. Dr. Onur Yaprak, yüksek kolesterol ve karaciğer yağlanması arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Ülkemizde her üç kişiden birinde görülen karaciğer yağlanmasının günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri olduğunu açıklayan Prof. Dr. Yaprak, “Karaciğer yağlanmasında karaciğerde biriken temel lipidler trigliserid ve yağ asidleridir. Karaciğer yağlanması önlem alınmazsa zaman içerisinde karaciğerde siroz veya kansere yol açabilir. Alkol kullanımı dışında karaciğerde yağlanmaya yol açan en büyük faktörler, obezite, diyabet, egzersiz yapmamak ve yüksek kolesteroldür” bilgisini verdi. Karaciğer yağlanmasının nedeni Prof. Dr. Onur Yaprak, vücutta gelişen karaciğer yağlanmasının aşamalarını şöyle açıkladı Karaciğer, lipid metabolizmasında önemli bir role sahiptir. Normalde karaciğere yağ dokudan gelen yağ asidleri bir dizi kimyasal reaksiyon sonucu enerjiye dönüşür. Karaciğerin enerjiye dönüştürme kapasitesinin üzerinde yağ asidinin karaciğere yüklenmesi, karaciğerdeki lipid üretiminde artma ya da trigliseridlerin karaciğerden uzaklaştırılmasında görülen herhangi bir sorun karaciğerde yağlanmayla sonuçlanır. Kolesterol yüksekliği olan kişilerin yüzde 60’ında karaciğer yağlanması saptanır” Siroz riskini yüzde 30 artırıyor Karaciğer yağlanmasına ileri evrelerde karaciğer iltihabı da eklenirse siroz riskinin artacağı hakkında da uyaran Prof. Yaprak, “Karaciğerinde yağlanmaya ilaveten yoğun iltihap da gelişmiş olan kişilerde 10 yıl içinde siroz veya kanser görülme riski yüzde 5-10 arasındadır. Basit yağlanmada 10 yılda siroz gelişim riski yüzde 3 iken, iltihaba karaciğerde fibrozis dediğimiz sertleşme de eklenirse siroz riski yüzde 30’a çıkar” diye konuştu. Çözüm egzersiz ve diyette Prof. Yaprak, karaciğer yağlanmasına karşı alınacak önlemleri ise şöyle sıraladı “Toplumda kolesterol yüksekliğindeki artış hızının en önemli nedeni küresel boyuttaki olumsuz yaşam biçimi, azalan fizik aktivite ve yüksek kalorili karbonhidrat ağırlıklı beslenme alışkanlığıdır. Ancak kolesterol seviyelerinin belirlenmesinde bu çevresel faktörler kadar genetik faktörler de etkilidir. Genetik faktörleri değiştiremeyeceğimize göre karbonhidrat, şeker, yağlı kırmızı veya işlenmiş et, doymuş ve trans yağdan zengin gıdaları azaltıp Akdeniz tipi beslenme dediğimiz zeytinyağlı sebze ve omega-3 içeren besinler tüketmek ve haftada 3-4 gün 30’ar dakika egzersiz yapmak gibi yaşam şekli değişiklikleriyle karaciğer sağlımızı koruyabiliriz.”

karaciğer yağlanması kolesterolü yükseltir mi