SemanticScholar extracted view of "KRİZ DÖNEMİNDE İŞ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNE YÖNELİK YÖNETİM UYGULAMALARI CAVİD-19 PANDEMİ ARAŞTIRMASI" by Esra AYDIN GÖKTEPE
Kriz dönemlerinde çoğu şirket reklam ve promosyon çalışmalarını aza indirmektedir, fakat yapılan çalışmalara göre bu dönemlerde yapılan reklam ve promosyon çalışmalarını devam ettirmek hatta artırmak rekabet avantajı sağlamaktadır. Kriz Anında Akıllı ve Sorumlu Pazarlama Nasıl Yapılır?
EnKarlı ve Yenilikçi İş Fikirleri Arasından Sermayenize Uygun Olanı Seçin! Döviz dalgalanmaları, ekonomik kriz, faiz atakları arasında iş mi kurulur demeyin! Her kriz bir fırsat da yaratır aynı zamanda. Kriz dönemlerinde bile size para kazandıracak karlı iş fikirlerini hem bir araya toparladık hem de bu iş fikirleri
Yöneticilerindesteği çok önemli. İşleri sekteye uğratmadan, müşterileri elde tutmaya ve çalışanları motive etmeye odaklanmak en doğrusu. Yönetim ve takip süreçlerini yönlendirecek, ciddi proje yönetim mekanizmaları kurulması gerekiyor. Değişimin yönetimi kriz dönemlerinde daha da büyük bir önem kazanıyor. 4.
Bu kurallar: Planlı çalışma sistemi. Motivasyon odaklı çalışma. Sürekli kendini yenileme ve bilgi edinme. İnsan ilişkilerinde başarılı olmaya odaklanma. İş sahasından uzak kalmama. Çözüm odaklı olmak. Kişisel gelişime önem vermek. Personel odaklı çalışma ve benzeri detaylar gibi olmalıdır.
Krizdöneminde iş arayanlara öneriler. Konuyu açan MeRciMeK; Açılış tarihi 28 Şbt 2010; MeRciMeK V.I.P. V.I.P. 28 Şbt 2010 #1
CLWS. 1. Bir Kriz Ekibi Krizinizi Benimseyin ve Öfkeli Müşterilerinize Cevap Odaklı Önceki Krizlerinizi Gözden Geçirin ve Sosyal Medyanızdan ve İnternet Sitenizden işletmede olabilecek şeylerden biri de krizdir. Krizi yönetme şekliniz sizin bundan sonraki zamanlarda markanızın geleceğini inşa eder. Çünkü her kriz, aslında sizin ve işletmenizin karakterini ortaya koyar. Bu makalede sizler için herhangi bir krizde neler yapabileceğinizi Bir Kriz Ekibi bir ekip oluşturun. Oluşturacağınız ekipte yöneticilerin yanı sıra sorunun kaynağıyla alakalı birinin bulunması yararınıza olabilir. Örneğin bir pastacıysanız ve pastanızla alakalı bir krizde mutfaktan sorumlu kişi de elbette bulunmalı. Durum basına yansıdıysa mutlaka Halkla İlişkiler departmanından çalışanlarınızla ortak bir çalışma yürütmelisiniz. Kriz ekibinizdeki insanlar soğukkanlı olmalı. Ve mutlaka bu kriz çalışma ortamınızda huzursuzluğa yol açmamasına dikkat Krizinizi Benimseyin ve olarak krizinizi benimseyin. Kriziniz ne? Bu kriz neden ortaya çıktı? Krizinizi araştırın. Bilgi toplayın. Eğer krizi benimsemeyip tanımazsanız, bu sizin ilerki süreçlerde hata yapma ihtimalinizi yükseltir. Krizi üstlenmeyip çalışanınıza, müşterinize ve ya ürettiğiniz ürüne mal etmek her konuda size büyük zararlar Öfkeli Müşterilerinize Cevap krizde müşterilerinizin sizden bir açıklama beklemesi çok doğaldır. Kaldı ki günümüzde memnun müşteriler internet ortamında memnuniyetlerini değil şikayetlerini dile getirirler. Böyle bir kriz anında müşterilerinizi cevapsız bıraktığınızda spekülasyonlar artarken kaçtığınız düşünülebilir. Bu yüzden cevap sosyal medyada da olsa, yüz yüze de olsa hızlı olmalı. Eğer cevabı sosyal medyada veriyorsanız, dilbilgisine dikkat etmelisiniz çünkü yanlış kullanacağınız bir kelime sizde büyük kayıplara yol açabilir. Fakat yapacak olduğunuz açıklamada kullandığınız tavır çok önemli. Uzlaşmacı ve iki tarafında iyileştirileceği bir tavır sergilemelisiniz. Özür dilemekten kaçınmamalısınız. Elbette ki bu açıklamayı yaparken markanıza ve işletmenize ait duruşunuzla da tutarlı olmalı. Krizi benimserken verdiğiniz imajla yapacağınız açıklama paralel olmalı. Tutarsız ve itibarından bağımsız bir kurumla müşteriler çalışmak Odaklı odaklanırken neden olun şeyi bulun ve ardından çözmeye çalışın. Bu bir çalışan mı? Ürünle mi alakalı? Verilen hizmette mi sorun var öğrenin. Çözümün yollarını arayın. Bulduğunuz çözüm işletmeniz ve müşterileriniz açısından en düşük kaybı odaklamalı. Çözümü kriz ekibinizle tartışmalı ve onlarında fikrini almalısınız. Ardından hiç vakit kaybetmeden çözüm için harekete geçmeli ve gerekeni Önceki Krizlerinizi Gözden Geçirin ve krizlerinizi mutlaka kontrol edin. Neden krizler çıkmış, nasıl bir yol izlemişsiniz, kimlerle çalışmışsınız? Yaşadığınız kriz ardından onu raporlamak ve arada dönüp bakmak, ileriye dönük olarak hızlı karar alabilme yetinizi geliştirir. Önceki krizlerin artılarını alıp eksilerini düzelterek bu krizde kendinize yol çizebilirsiniz. Üstelik yaşadığınız tüm krizler sonuçları kötü bile olsa bir deneyimdir. Deneyimlerinizin sonucunda işletmeniz bu tür durumlara hazırlıklı olacaktır. Bu krizinizi de atlattıktan sonra raporlamayı unutmayın6. Sosyal Medyanızdan ve İnternet Sitenizden sadık müşterileriniz bile, yaşadığınız krizin çözüldüğünüzü siz söylemeden öğrenemezler. Sorunu bulduysanız, çözümü bulup eski krizlerden kendinize yol çizdiyseniz sıra bunu müşterilerinize açıklamaya gelmiştir. Bu belki bir basın açıklaması, belki sosyal medyadan yazı, belki de video şeklinde olabilir. Fakat ne olursa olsun duyurmanızda fayda var. Hem sosyal medyanızdan hem de işletmenize ait internet sitesinden duyurmanızla hedef kitleniz sorunun çözüldüğünü görecektir. İş yerinizde krize neden olan pürüzlerin halledildiğini öğrenen müşterileriniz tekrar markanızla yada kurumuzla çalışmaktan mutlu olacaklardır. Çünkü unutmayın müşterileriniz sadece sizinle değil bıraktığınız izlenimle de hayatına devam eden her işletme veya firmanın kriz yaşaması olağan demiştik. Fakat önemli olan bu krizleri en az zararla atlatmaya çalışmak. Çalışanlarınızın huzuru bozulmadan, itibarınız zedelenmeden iş hayatınıza devam edebilmek.
Ülkemiz iç ve dış gelişmelerin etkileri ile bir döviz kuru belirsizliği ile karşı karşıya kaldı. Esasen durumun bir belirsizlikten, volatilite temelli bir krize evrildiğini görüyoruz. Bunun elbette makro ekonomik sebepler başta olmak üzere pek çok iç ve dış kaynaklı sebebi var. Bu yazının konusu bunlar olmayacak. Bu yazıda, kriz dönemlerinde yönetim konusunu ele alacağım. Finansal krizler veya reel sektörü de içine alan ekonomik kriz dönemleri, şirketler açısından farklı bir döneme işaret eder. Talebin azaldığı, kurlarda oynaklığın arttığı, faizlerin yükseldiği, yatırım ortamının ve tüketici güveninin bozulduğu, belirsizliğin hakim hale geldiği ve toplumun tüm aktörleri için maliyetlerin ve enflasyonun arttığı böyle dönemlerde şirket yönetmek zorlaşır. Güven ortamı, yüksek talep, düşük faiz ve kur dengesi ile siyasi istikrar etrafında şekillenen önceki dönemin iş dünyası için bu dünya bilinmezlerle dolu ve tehlikeli bir dünyadır. Önceki parlak dönemlerin aksine bu dönemlerde strateji, risk yönetimi ve operasyonda yapılan hatalar kolay kolay telafi edilemez. Kriz dönemleri, dalgalı denizdeki kaptan misali, iyi ve kötü yöneticinin ayrıştığı dönemlerdir. Bu dönemlerde, yöneticiler pek çok iç ve dış değişkeni izlemek, gelişmeleri doğru yorumlamak, şirketin risklerini iyi hesaplamak ve şirketin dalgalı denizde batmadan, belirli bir yöne doğru ilerletmek zorundadırlar. Böyle dönemlerde ciro için gaza basmak, ne pahasına olursa olsun büyümek veya verimliliği arka plana atmak yıkıcı olabilir. Ülkemizde her seviyeden pek çok yönetici kriz döneminde yönetmek konusunda pek mahir değildir. Çünkü ülkemizdeki yöneticilerin, hele de alt ve orta seviye yöneticilerin çoğu iş hayatlarında bir kriz döneminde yönetici olmamıştır. Pek çoğu 2001 krizini hatırlar, ancak bu dönemde iş dünyasında yönetici pozisyonlarında olup da o dönemde krizi yaşayan yönetici sayısı ülkemizdeki demografiye bakarsak yüzde 20-30′u geçmez. 2001′ de orta ve üst yönetici olan çoğu kişi bu dönemde ya emekli, ya danışman, ya eğitmen ya da üst yönetici. O dönemde 50 yaş ve üstü tecrübeli olan tüm yöneticiler kuvvetle muhtemel bu dönem yoklar. Bu nedenle ülkemiz krizler konusunda tecrübeli olsa da yöneticilerimizin pek çoğu değiller. 2002′den bu yana ana eğilimi hızlı büyüme olan bir ülkede, iş dünyası da ciro odaklı bir büyüme stratejisi izledi. Likiditenin bol olduğu 2000′ler ile ülkemizin 2008 küresel buharınından az etkilendiği 2010′ların ilk yarısı, büyümenin ama ne pahasına olursa olsun büyümenin temel alındığı bir dönem oldu. Şimdi büyüme konusunda çok tecrübeli ama kriz döneminde yönetim konusunda yetkinliği düşük büyük bir yönetici grubu var elimizde. Bu iş dünyamız açısından büyük bir risk teşkil ediyor. Peki dinamikleri tamamen değişen bu dönemde, yöneticiler ne tür stratejiler izlemeliler? Büyüme eksenli stratejik yönetim, hangi yöne evrilmeli? Burada karşımıza dengeli, inovatif, sürdürülebilir ve sağlıklı bir büyüme stratejisi çıkıyor. Şirketler, büyümeli ama sağlıklı, dengeli, organik ve herşeyden önce kar eksenli büyümeli. Karlılık için ise inovasyona dayalı farklılaşma stratejileri, iyi risk yönetimi, iyi süreç yönetimi ve güçlü iç kontrol yapıları gerekiyor. Kriz dönemlerinde etkili yönetim için önce dönemin koşullarını iyi anlamak gerek. Bu dönem anahtar stratejiler 1- Rekabette farklılaşmak ve fiyat rekabetinden uzaklaşmak, 2- Maliyetleri ve giderleri etkili bir şekilde kontrol altına almak, verimliliği artırmak, operasyonu gerçekten çok iyi yönetmek 3- Şirket kültüründe, organizasyonunda, yönetim anlayışında ciddi bir dönüşüm yaparak, kurumsal aidiyet ve motivasyonu artırarak, yetkinlikleri doğru kullanma becerilerini geliştirmek 4- Yurt dışına açılmak, yurt dışı odaklı bir iş yapış tarzı ve operasyonu kurgulamak, yeni pazarlar ve yeni segmentler bularak, döviz gelirlerini arttırmak. 5- Bu krizi bir fırsat olarak görerek dijital dönüşümü gerçekleştirmek ve yukarıdaki 4 unsuru da dijital süreçler ile desteklemek. Şirketlerin her seviyede yöneticisi için bu konular çok önemli. Ancak tepe yönetim için bunlar hayati önemde. Kriz dönemleri güçlü liderlik gerektiren dönemlerdir. Bu dönemlerde panik olmadan, sakince, akıllıca ama hızlı bir tutum ile yukarıdaki stratejileri hayata geçirmek gereklidir. Elbette en iyisi kriz olmadan, henüz daha ilk sinyaller gelmeye başladığında bunlar üzerinde çalışmak ve hazırlanmaktır. Gerek ülkemiz, gerekse de yurt dışında pek çok şirket krizlere “deve kuşu” misali hazırlandığından, maalesef yok olmuştur. Bunun örneklerine çoğumuz şahit olduk. Oysa şirketlerimizin deve kuşu gibi kafasını kuma gömüp, bize bir şey olmaz inancı ile hareketsiz kalmak ve eski güzel günlerin devam edeceğini ummak yerine bir “kartal” gibi değişim göstermeleri, değişime adapte olmaları gereklidir. Dr. John Kotter ve Holger Rathgeber’in güzel bir kitabı var. Kitabın Türkçe adı “Buzdağımız Eriyor”. Konusu değişim korkusu, direnci ve bunun aşılması. Meraklı ve gözlemci bir penguen olan Fred zamanını buzdağını ve okyanusu gözlemleyerek geçirir. Bir gün kimsenin görmediği ve fark etmediği bir sorunu görür. Buzdağının altında kırıklar ve çatlaklar oluşmaya başladığını tespit eder. Bunu arkadaşları ve kolonide lider durumda bulunan penguenlerle paylaşır. Fred’i dinlemek isteyen penguenlerin yanı sıra değişimden hoşlanmayan ve sorunları görmezden gelen, Nono gibi penguenlerde vardır. Böylece değişimin hikâyesi, daha doğrusu değişim mücadelesinin hikayesi başar. Ülkemizde bir kriz olmasını hiç temenni etmeyiz. Ancak bu olmayacağı anlamına da gelmez. İlk sinyaller de gelmeye başladığından, bu konuda gerçekçi değerlendirmeler yapmak ve değişim döneminde doğru stratejileri uygulamaya başlamak gereklidir. Drucker’ ın dediği gibi “kriz döneminde yönetim, hem bilim hem de sanat olmaktadır”. Bu nedenle bizim değişimi ve riskleri kavrayan, değişimi kucaklayan, korkmadan doğru stratejileri uygulayan yöneticilere ihtiyacımız var.
Kriz Döneminde Dijital Pazarlama Uzmanı Ne Yapmalı?Amerika Çıkışlı Ürünleri Boykot!Google ve Sosyal Medya Reklamlarına Boykot Peki, Dijital Pazarlama Uzmanı bu dönemde ne yapmalı?Pozitif Mesaj, Mutluluk ve Geleceğe Güven Yaşadığımız ekonomik kriz sürecinde neler yapmalı? Dijital pazarlama uzmanı olarak görev yapan pazarlamacılar bu dönemde nelere dikkat etmeli? Ülkemiz hiç şüphesiz tarihinin en zorlu dönemlerinden bir tanesini daha yaşıyor. Uzun zamandır çevremizde yaşanan savaşlar, terör organizasyonları ve siyasi gerilimler nedeniyle neredeyse her yıl büyük bir zorlukla mücadele etmek zorunda kaldık. İçinde bulunduğumuz dönemde de Döviz kurlarındaki yükseliş ile birlikte ekonomik yapımız sarsıldı. Hükümetin ve ilgili kuruluşların almış olduğu önlemler ile birlikte bu yazıyı yazdığım sıralarda sular bir miktar durulmuş olsa da tedirgin iklim devam ediyor. Bir süre daha yatışmayacak gibi görünüyor. Aslına bakarsak ülkemiz insanı siyasi ve ekonomik krizlere çok alışkın. Son yaşadığımız 2001 ekonomik krizi sonrasında ülkenin yeniden ayağa kalkışı, 2008 ekonomik krizinden etkilense de büyük bir yıkım yaşamaması vb. şeylere bakıldığı zaman yavaş yavaş krizle yaşamaya alışmış bir toplum olduğumuz gün yüzüne çıkıyor. Öte yandan yaşanan negatif gelişmelere halkın vermiş olduğu tepkiler ülkemiz insanının ne kadar duyarlı, ülke mücadelesi için azmini yitirmemiş ve hemen aksiyona geçen vatandaşlar olduğunun göstergesi. Cebinde 50 Doları olan vatandaşın bile hemen döviz bürolarına koşması, dövizini bozdurana ücretsiz meyve veren pazarcıların çıkması bunun örnekleri. Fakat ülkece bu tip zamanlarda fazla aksiyon verme, kriz olmayan zamanlarda da günlük hayat akışımıza devam etmek gibi olumsuz huylarımız var. Bunlar farklı farklı alanlarda tartışılabilir. Ancak ben dijital pazarlama uzmanı olarak kendi mesleğim açısından aşırı tepkileri düşünüp, ne yapmak gerekir sorusunu yanıtlamaya çalışacağım. Eminim herkes kendi uzmanlık alanı çerçevesinde bu konuları düşünüyordur. Amerika Çıkışlı Ürünleri Boykot! Son günlerde gündemi meşgul eden konulardan bir tanesi Amerikan ürünlerini boykot etmek üzerine. Sadece Apple Amerikan ürünüymüş gibi bütün tepki Apple üzerinden gösteriliyor. Apple, daha birkaç hafta önce borsada 1 Trilyon USD değerlemeyi aşan tarihteki ilk şirket unvanını kazandı. Yani yapacağımız boykotun Apple tarafında nasıl bir yansıması olacak düşünmek gerekli. Ayrıca Apple ürünleri yerine önerilen Vestel, Samsung gibi markalar işletim sistemi olarak Android işletim sistemi kullanıyorlar. Android ise bir Amerikan şirketi olan Google’a ait bir işletim sistemi. Ayrıca bu cihazların yapımında birçok Amerikan markasının donanımları kullanılıyor. Bu tip ülke markalarına yönelik boykotlar eskiden faydalı olabiliyordu. Hatta Türkiye’ye dönük olarak başka bir ülkenin yapacağı boykotta etkili olacaktır. Bunu Rusya ile yaşadığımız uçak krizinde çok yakından gördük. Fakat küreselleşen dünyada Amerika gibi ileri teknoloji üreticisi ülkelere boykot uygulamak zor değil; “imkânsız!”. Çünkü kendi ekonominiz için ürettiğiniz ürünlerin içerisinde en az 1 tane Amerikan menşeli parça mutlaka vardır. Bütün dünya bu durumda ne yazık ki. Zaten bunun adına da “Küreselleşme” diyoruz. Google ve Sosyal Medya Reklamlarına Boykot Nasıl ki ürettiğiniz ürünlerde Amerikan etkisinden kurtulamazsak aynı şekilde dijital pazarlama dünyasında da bu etkiden kurtulmamızın şansı yok! Bazı markalar çok hızlı aksiyon alarak Google ve sosyal medya reklamlarını durdurdu. Zaten bu reklamlar konusunda ülkemizde sürekli bir tartışma ortamı süregeliyor. Reklam verilen bu mecraların Türkiye’de vergi vermemesi, ancak ciddi oranlarda reklam geliri elde etmeleri hep bir tartışma konusu. Boykot sürecinde bu mecralardan yayınları kesip, sadece ülkemizin mecralarına yönelmek bazı markalar için bir tercih oldu ve olmaya devam edecektir. Fakat tam bu noktada küreselleşmenin tekrar bir etkisini görüyoruz. %100 Türk sermayeli mecralarımız reklam yayınlamak ve bu yayınların etkilerini ölçmek için reklam sunucuna ihtiyaç duyuyorlar. Bugün piyasada kullanılan, en etkili reklam sunucuları ne yazık ki yine Amerika çıkışlı. Örneğin, Doubleclick gibi yaygın olarak kullanılan reklam sunucusu Google’a ait. Yani ne yaparsak yapalım küresel ekonominin çarklarına girmişsek bundan kurtuluşumuz çok kolay değil. Ancak kriz dönemini fırsat bilip, tüm bu alanlardaki eksikliklerimizi tespit edip; yerlerini %100 ülkemiz sermayesi ile dolduracak alternatifler üretmeliyiz. Peki, Dijital Pazarlama Uzmanı bu dönemde ne yapmalı? Ekonomik gelişmeler, dalgalanmalar bir ekonomik kriz anlamına gelmez! Ekonomik kriz, bu hareketlerin sonucunda insanların tedirginlik yaşaması, çöküntüye uğraması ve tüm bunların sonucunda aldıkları yanlış kararlar ile birlikte yaşanan yıkımın adıdır. Yani ekonomik kriz rakamsal ya da fiziksel bir şey değildir. Tamamen psikolojiktir. Bir bankanın genel müdürlüğünde yangın çıktı diye ekonomik bir sıkıntı yaşanmaz. Ancak o bankanın batacağı söylentisi ile vatandaşların şubelere koşup, paralarını çekmesi ile birlikte ilgili banka iflas eder! Yani sonuç olarak dalgalanmalar karşısında aşırı tepkiler vererek, telaşa kapılır ve yanlış kararlar alırsak ekonomimizde derin yaralar açarız. Ne yapıyorsak aynısını yapmaya devam etmek, fakat ekonomik dalgalanmalar öncesindeki dikkatimizin belki de 3-4 kat fazlasını yaptığımız işe vermek önemli. Kesinlikle bütçelerimizi doğru planlamalı ve harcamalarımızı anlık ölçmeliyiz. İmaj vb. kaygılarla sokağa atacak 1 TL bile paramız yok! Eğer kendi sektöründe ölçümleme konusuna fazla hâkim bir dijital pazarlama uzmanı değilseniz hemen bu konuya yatırım yapmanızda fayda var. Kriz döneminde yaptığı işten çok, o işi iyi ölçümleyebilen dijital pazarlama uzmanları değerli olacaktır. Pozitif Mesaj, Mutluluk ve Geleceğe Güven Tasarım dilinde genellikle renkli, cıvıl cıvıl tasarımları tercih etmeli. Mesajlarımızda tüketicilere genellikle pozitif mesajlar vermeli, mutluluk ve geleceğe güven aşılamalıyız. Çünkü hem bizler hem de tüketicilerimiz geleceğe güven duymaz ve bir karamsarlık sarmalına mahkûm olursak bu krizden çıkış şansımız zor olacaktır. Yukarıda şöyle iddialı bir cümle kurmuştum; “Ancak kriz dönemini fırsat bilip, tüm bu alanlardaki eksikliklerimizi tespit edip; yerlerini %100 ülkemiz sermayesi ile dolduracak alternatifler üretmeliyiz.” En kısa zamanda bu konuda da bir yazı hazırlayıp paylaşacağım. Bu yazı ve gelecek yazı hakkında eklemeleriniz olursa sevinirim. Yorum kısmından benimle paylaşabilirsiniz. Bu konuyla bağlantılı olarak şu 3 yazıyı da okumanızı tavsiye ederim; Kriz Döneminde Yükselen Değer Dijital Pazarlama Türkiye’nin Stratejisi Düşük Maliyet Yüksek Fayda Dijital Pazarlama Uzmanı Ne İş Yapar Bu yazıya puan vermek ister misiniz?
Skip to content Kazanç Yolları Kripto Para Dünya’dan Kobi Franchise İş Fırsatları Kazanç Yolları Kripto Para Dünya’dan Kobi Franchise İş Fırsatları İş Fırsatları Ekonomik Krizde Yapılabilecek En Kazançlı 5 İş Ekonomik krizde az maliyetle çok kazanabileceğiniz iş fikirlerini görmek için tıklayınız. by Haktan Tekin Mayıs 22, 2020Mayıs 23, 2020
Para kazanmak hayatın hemen hemen her anında insanların istediği ve ihtiyaç duyduğu bir olaydır. Ancak bazı dönemler vardır ki ekonomilerde yaşanan bozulmalar nedeni ile işsizlik artar. Bu tür dönemlerde gelir ve gider durumları birbirini karşılayamaz hale geleceğinden insanlar tutarlı davranırlar. Bu dönemlerde bir çok işletme sahibi iş olmadığı gerekçesi ile işçi çıkarma yoluna gidebilir. Yine işletmeyi kapatma riski ile karşı karşıya kalabilir. Peki ekonomik krizlerden etkilenmemek için ne yapmalı ? Ekonomik kriz dönemlerinde yapılabilecek işler nelerdir gibi soruların cevapları takipçilerimiz tarafından merak ediliyor. Biz de bu sorulara yazımızda yanıt vermeye çalışacağız. Ekonominin kötüye gitmesini etkileyebilecek birçok etken bulunmaktadır. Küresel anlamda bilinen ve uluslararası alanda yeri olan herhangi bir ülkede meydana gelebilir. Ekonomik krizlerin ilk etapta yakın ilişkiler içerisinde olduğu, haritada yakınında bulunan ülkeleri etkileme ihtimali daha fazladır. Sonrasında ise kolaylıkla küresel bir hal alabilecektir. Yani, dünyanın herhangi bir noktasında başlayan ekonomik kriz, diğer ülkeleri de kolaylıkla etkileyebilmektedir. İnsanların ekonomik ve sosyal anlamda zora girdikleri, bazı kişilerin işlerini kaybettikleri ve büyük şirketlerden bile bazılarının kapandığı bu dönemlerde yine bazı girişim örneklerine rastlayabilmekteyiz. İnsanlar bu dönemlerde kendi işlerini kurarak para kazanmak isterler. Yeterli sermayesi olanlar çeşitli iş kolları üzerinde araştırma yaparlar. Ancak ekonomik kriz dönemlerinde önemli olan hangi iş kollarının ayakta kalacağıdır. Bu nedenle bu yazımızda ekonomik kriz yaşanan dönemlerde ayakta kalabilen iş fikirlerini paylaşacağız. Yakın Dönemde Polonya’nın Ekonomik Krizden Çıkışı 2008 2010 yılları arasında meydana gelen küresel ekonomik krizden ekonomik büyümeyle ayrılan bir ülke hakkında kısa bir bilgi vererek yazıya başlayacağız, örneğin özüne, zor zamanlarda bile faydalanılabilecek ve değerlendirilebilecek bazı avantajların olduğu fikrine odaklanılması okuyucu için faydalı olacaktır. Geçtiğimiz ekonomik kriz döneminde ekonomik büyüme ile kriz dönemini atlatan Polonya, ekonomik kriz döneminde kendisinin faydalanabilecek olduğu bir strateji oluşturdu. Kötü zamanlarda bile ayakta kalmak, insanlarına gelir sağlamak ve ülke içine nakit akışının devamlılığını sağlamak zorunda olan yönetim, yurt dışı kaynaklı yatırımcıların Polonya içerisinde yapacak oldukları yatırımlar için ödemek durumunda oldukları vergileri aşağıya çekti. Bu durum karşısında yabancı kaynaklı yatırımcılar, Polonya içerisinde yatırım yapmaya, fabrikalar, mağazalar ve alışveriş merkezleri açmaya koyuldular. Ülkeye nakit girişini sağlayan Polonya yetkilileri daha sonra, krizin bitmesine yakın zamanlarda vergi oranlarını yeniden düzenlediler ve yabancıların da vermeleri gereken vergi oranları, bu değişiklikten nasibini aldı. Yabancı girişimciler o kadar para harcadıkları ve yapılandırdıkları fabrikaları, mağazaları ve alışveriş merkezlerini bırakıp gidemedikleri için ülke bu krizden en karlı çıkanların başında geldi. Örnekte de olduğu gibi, her zor durumun içerisinde faydalanılabilecek ve lehe çevrilebilecek olan bir durum bulunmaktadır ve iyi bir strateji geliştirerek bu zor durumların üstesinden kolaylıkla gelinebildiği gibi aynı durumlardan kazanç bile sağlanabilecektir. Yazının devamında ilham alabilecek olduğunuz ya da kendiniz de gerçekleştirebilecek olduğunuz uygulanabilir ve geliştirilebilir işlerden bahsedilmektedir. Umarız kendi girişiminizi ve işinizi sağlam temelleri üzerinde kurar ve uzun yıllar boyu devam ettirebilirsiniz. Lisansüstü Eğitim Kriz dönemlerinde yeni girişimlerin sayısının arttığından bahsedildiği gibi kendisine olan yatırımı, almış olduğu eğitimi tamamlamak ve uzmanlaşmak isteyen kişilerin sayısında da bir artış yaşanmaktadır. Daha iyi iş olanaklarında faydalanmak ve yeterlilik seviyesini arttırmak isteyen bu kişiler, kriz dönemlerinde iş bulma ve gelirlerini sağlama konusunda daha başarılı olmaktadırlar. Outlet Satış Mağazası Fiyatların uygun olması, ürünlerin kalitesi ve ulaşılabilirliği, kişilerin mantıklı, rasyonel bir şekilde hareket ettikleri kriz dönemlerinde en fazla aranan şeylerdendir. Genellikle bilinen markaların geçmiş sezon ürünlerinin satıldığı outlet mağazalarında kaliteli ve aynı zamanda hesaplı ürünler bulunacaktır. Mağazanın reklamının iyi derecede yapılması, pazarlama ve halkla ilişkiler faaliyetlerinde iyi şekilde bulunulması durumunda müşteri sayısında tatmin edici bir oran yakalanacak ve satışlardan gelen kazançlar da aynı oranda tatmin edici olacaktır. Üreticiden Alarak Yurtdışına Satmak Kriz dönemleri sırasında, elinde malı kalan ve stoklarını eritmek durumunda olan üreticiler, ellerinde bulunan malları uygun fiyatlardan satmaya ve kazanabildikleri kadar para kazanmaya çalışacaklardır. Bu üreticilerin mallarını satın alarak yurt dışına kar sağlayacak şekilde ihraç ettiğiniz zaman hem iyi kazançlar sağlamış olursunuz hem de ülkenizin kriz dönemini atlatması için hayati değere sahip olan yabancı para birimlerini ülkenize getirmiş olursunuz. Kriz Döneminde Freelance Olarak Çalışmak Ekonomik durgunluğun yaşandığı süreçlerde iş verenlerin birçoğu, saatlik olarak çalışacak eleman arayışı içerisinde olmaktadır. Kişilerin birikimleri, aldıkları eğitimler ve ilgi alanlarından kaynaklanan uzmanlık alanları sayesinde para kazanabilecek oldukları freelance işler, kriz dönemlerinde para kazanılabilecek olan işlerin başında gelmektedir. İnternet üzerinden kolaylıkla erişilebilecek olan sınırsız doküman, yöntem ve uygulama bilgisi sayesinde herhangi bir alanda siz de uzmanlaşabilirsiniz. Boş zamanlarınızda yapabilecek olduğunuz bu işleri birincil mesleğiniz haline getirebilirsiniz. Ortak Kullanım Alanları İnternet yaygınlaştıkça ve kullanıcı sayısı arttıkça, insanların uygulanabilir ve sürdürülebilir fikirleri diğer birçok kişinin de faydalandığı ve hatta kazanç sağladığı alanlar halini almıştır. İnternet üzerinden bağlantı kuran ve ortak fayda için çalışan insanlar, kendi başlarına sağlayacak oldukları faydaları diğer kişilerle birlikte oldukları zaman daha fazla sağlayabilmektedir. İnternet üzerinden hizmet vermekte olan ve uçaklarda kalan boş koltukların satılmasına yardımcı olan bir uygulama hem uçak bileti bulmak isteyen kişilere büyük kolaylıklar sağlarken diğer taraftan da uçuş firmasına fayda sağlamaktadır. Diğer taraftan, şehirler arası seyahat eden bireylerin yol masraflarını bölüşmelerine ve aynı zamanda, aynı yöne doğru gitmekte olan diğer kişilerin de rahat bir yolculuk elde etmelerini sağlayan uygulamalar var. Seyahat sırasında otelde ya da hostelde kalmak yerine uygulama aracılığıyla daha uygun fiyatlı yerler bulabilirsiniz. Kişilerin günlük ya da haftalık olarak kiraya verdikleri evlerinde, katlarında ya da odalarında kalmalarını sağlayan uygulamalar da mevcut bulunmaktadır. Ortak kullanım kültürü, ikinci el eşyaların satımından kiralanmasına kadar geniş bir alan kaplamaktadır. İnsanların daha az tüketmelerine ve doğaya daha az atık salınmasını sağlayan bu kültür umarız ki yakın gelecekte daha da yaygın hale gelir. Oto Kiralama İşi İnsanların ve hatta kurumların bile alım güçlerinin normale göre azaldığı zamanlarda satın almak ve fazla para harcama eğilimi her kesimde azalma göstermektedir. Bu süreçlerde kiralama ve ihtiyacın geçeceği süreye kadar faydalanma davranışı daha yaygın olarak kendini göstermektedir. Kıyafet ve aksesuar kiralamadan araba kiralamaya, oda ve kat kiralamadan daha bir çok ürünün kiralanması ile anlık doğan ihtiyaçlar giderilebilmekte ve ürün sahipleri de bu işlemlerden kazanç sağlayabilmektedirler. Forex Piyasalarında Yatırım Ekonomik kriz dönemlerinde hisse senedi piyasalarında genellikle aşağı yönlü bir seyir izlenir. Bu nedenle hisse senedi yatırımı yapmak mantıklı bir seçim olmayacaktır. Eğer belli bir sermayeniz var ise forex piyasalarında yatırım yapmak, hisse senedine nazaran daha kazançlı bir seçenek olabilir. Forex yatırımlarında kazanç sağlamak için teknik ve temel analiz eğitimlerinizi tamamlamış olmanız kazançlı işlemlere giden yolda size avantaj sağlayacaktır. Kaldıraç avantajı ile türev piyasalarda işlem yapmanızı sağlayan forexte işlem yapabilmek için öncelikle bir forex hesabı açmanız gerekiyor. Eğer Türk Liranız var ise ve 110 kaldıraç sizi cezbediyor ise Türkiye’de SPK lisanslıa racı kurumlardan hesap açabilirsiniz. Eğer yurtdışında yaşıyorsanız çok daha yüksek kaldıraç sunan ve düşük teminat gerektiren yurtdışı forex brokerları üzerinden de hesap açabilirsiniz. Yurtdışı forex hesabı ile ilgili daha fazla detay için burayı ziyaret edin. Online Ürün Satışında Bulunmak Ekonomik anlamda zor zamanların yaşandığı dönemlerde insanlar, ellerinde bulunan kaynakları en iyi şekilde değerlendirmelidirler. Bu nedenle ulaşabildikleri en uygun fiyattan ihtiyaçlarını gidereceklerdir. Bu zor dönemlerde kazanç sağlamak ve para kazanmak için de bu durumu fırsata çevirmeyi düşünebilirsiniz. İnternet üzerinden uygun fiyatlardan ürün satışı yapmak güzel bir fırsat olacaktır. Evlerinizdeki kullanmadığınız eşyaları bu siteler üzerinden satabilirsiniz. Ayrıca herhangi bir üretim faaliyetinde bulunuyorsanız da üretmekte olduğunuz ürünleri internet aracılığıyla satabilir ve kazanç elde edebilirsiniz. Kendi İşinizde Yapacak Olduğunuz İyileştirmeler Günlük yaşantınızda bile herhangi bir işiniz ters gittiği zaman bu tersliğe neden olan bir olgu bulunmaktadır. Bu durumu ortadan kaldırdığınız zaman işleriniz eski seyrine kolaylıkla döner ve siz de rahat bir şekilde olağan faaliyetlerinize geri dönebilirsiniz. İş yaşantısında da bu aynen uygulanabilmektedir ve uygulanmalıdır. İşlerin kötü gittiği zamanlarda hizmet ve ürün üreticileri, neyin kötü seyirde bulunduğunu araştırmalı ve bu alanlarda iyileştirmeler yapmalılar. Belki basit bir şekilde, ambalajlama hatası yaşanırken diğer bir seçenekte olduğu gibi işletmenin çalışanları müşterilere uygunsuz davrandığı için işletme müşteri kaybetmektedir. Bu gibi bir çok durum değerlendirildikten sonra işletmeler eski performanslarına kısa süre içerisinde döneceklerdir. Enerji Sektörüne Yatırım Kriz dönemlerinde bile insanların zorunlu olarak tüketmekte oldukları bazı ürün ve hizmetler bulunmaktadır. Bu hizmetlerde birisi de enerji sağlayıcı firmalardan aldıkları elektrik hizmetidir. Yenilenebilir enerji sektöründe devletin girişimcilere sunmakta olduğu destekler incelenmelidir. Bu dönemlerde güneş enerjisi tarlaları gibi proje hayata geçirilebilir. Ekonominin kötüye gittiği dönemlerde, tesisin kurulacak olduğu alanlar daha uygun fiyatlardan satın alınabilir. Belki de tesisin tamamı, normal zamanlardan daha uygun maliyetlerle inşa edilebilir. Kriz dönemlerinde kazanç sağlamaya başlamak ve devam etmek için insanların ihtiyaç duydukları ürünleri onlara sunmalısınız. Enerji ihtiyacı insanlar tarafından başka bir yerden karşılanamaz. Bu nedenle enerji üretimi kriz dönemlerinde yatırımcılarına zarar ettirmeyen bir sektör olmuştur. Bu ve benzeri, insanların sürekli olarak faydalanmak durumunda oldukları ürün ve hizmet üretiminde bulunarak kazanç sağlayabilirsiniz. Zaten üretim faaliyetlerinde bulunuyorsanız, ürünlerinizi yeni pazarlarda satışa sunarak, müşteri memnuniyetini kazanmaya çalışarak ve uygun fiyatlar sunarak da iyi kazançlar sağlayabilirsiniz. Ekonomik kriz döneminde internet üzerinden para kazanma yolları da oldukça önemlidir. Bunun için online para kazanma yolları makalesine göz atabilirsiniz.
kriz döneminde ne iş yapılır