9YehA. Sitemizde bulunan film, videolar, film fragmanları ve diğer tüm videolar çeşitli paylaşım ortamlarında da bulunmaktadır. Sitemiz sadece vb. sitelerde eklenmiş ve paylaşıma açılmış videoları yayınlamaktadır. Serverımıza kesinlikle yükleme yapılmamaktadır. Bu yüzden Yeni sitesi hiç bir yasal hükümlülüğe tabi tutulamaz. İstenildiği takdirde hak sahipleri videoların kaldırılması talebinde bulunabilirler. 2013 • © • Tüm hakları saklıdır İletişim Hakkımızda
Kuran'ın içerdiği temel konular; İnanç, İbadet ,Ahlak ve geçmiş kavimlerden kıssalar, ibretler olarak özetlense de insanın tüm hayatını kuşatan dünya ve ahirette huzurunu sağlayacak ilahi kurallar bütünüdür. as’ dan Hz. Muhammed kadar tüm peygamberlerin insanlığı içine düştüğü dalalet konusunda uyarmak için hakka, hidayete, tevhide" La ilahe illallah"Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur akidesine davet ettiklerini görmekteyiz. Peygamberimiz nübüvvetinin ,on bir yılını tevhid inancının zorlu tebliğ mücadelesi ile geçirmiştir. Mü'min İnandım dediği Allah'ın, eşsiz ve tek olduğu şuuruna vakıf olup, zati ,sübuti sıfatları ve Allah'ın vahyinde belirttiği güzel isimleri ile O'nu tanıyarak gönülden bağlanan insandı. Rabbinin azameti karşısında, teslimiyetini göstermeliydi. Bireysel ve toplumsal faydaları olan İbadet kavramının a-be-de- kökünden türemiş; kulluk, kölelik manasına geldiğini bilerek namaz ,oruç ,zekât, hac ve kurban gibi temel ibadetlerle birlikte, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla yapılan her güzel işin İbadet olduğu takvası ile Mümin; uzun, ince, hassas bir yolun yolcusuydu.. Toplumsal bir varlıktı insan ,birlikte yaşadıkları bir dünyaları olduğundan, insanın insanla, insanın evrenle ve insanın Allah ile ilişkileri kaçınılmazdı. Rabbini asla unutmayacak, yeryüzünün mescit olduğunu bilip koruyacak, ilişkilerinin tümünde Allah’ın huzurunda olduğunu unutmayacaktı. Tüm bu ilişkilerinde Yaratıcısının ortaya koyduğu Evrensel Ahlak devreye giriyordu. Sahi; hepimizi sarıp sarmalayan, vazgeçilmezimiz olan, evrensel olup herkes tarafından kabul edilen ve hayatımızın pratiğinde olan kaç tane ahlâki kıymete sahibiz? "Sizin en kötünüz, temiz insanlara kusur bulan ve dostlar arasına ayrılık düşüren kimselerdir"Ali Yalan, hile, gıybet, su-i zan, haset, fitne, fesat vb. toplumun kardeşlik ve ahengini bozacak tüm davranışlar yasaklanırken, gönülleri birbirine yaklaştırıcı ,kaynaştırıcı davranışlar öğütleniyor, inananlar kardeş ilan ediliyordu. Aramızdan övülüp, seçilen ve görevlendirilen peygamberimiz de evrensel normları en güzel şekilde pratize ederek Allah'ın; "ve inneke le ala hulukin azim" Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin ültimatomu ile rol model tayin ediliyordu. Kur'an-ı Kerim'in geçmiş kavimlerden ibretlik kıssalar vermesinin hikmetini, Enam süresi ile kavrayalım; "Görmediler mi ki, onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz onca imkânı kendilerine verdiğimiz, gökten üzerlerine bol bol yağmur indirip evlerinin altlarından ırmaklar akıttığımız nice nesilleri helâk ettik. Biz onları günahları sebebiyle helâk ettik ve onların ardından başka nesiller meydana getirdik." Kur'an, inanç, ibadet ve evrensel ahlak kurallarını koyarak, geçmiş kavimlerden örnekler vermesiyle, onların düştükleri gaflet ve dalalete düşmememizi ister, aksi taktirde, onların başına gelenlerin bizim de başımıza gelmesinin kendi ellerimizle yapıp ettiklerimiz yüzünden olacağını vurgular. Nuh, Lut, Ad ve Semud gibi peygamber kavimlerinin helâk edilmesinin temel illetlerini vahyin ışığında irdelediğimizde ; Allah'a ortak koşmak, kibir ve yaratıcısının koyduğu kırmızı çizgileri çiğneyerek haddi aşmaları ile ön plana çıkmaktadırlar. "Ya eyyuhellezine âmenû âminû billahi ve rasûlihi" Ey inandığını iddia edenler yeniden Allah'a ve resulüne iman edin emrine uyarak, aşk ile buyrun; "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve rasûlühü" ile sil baştan başlayalım. En riyasız, en etkin şekliyle İnanç, ibadet ve ahlakı kuşanalım. Kuşanalım da, pratikteki tezahürüne, şahitler biriktirsin yaşadığımız şehir. İslam'ın tebliğ ve telkinini en yakınlarımızdan başlatarak yeniden Vahyin mesajıyla dirilelim. Geçmişte helak edilen nice kavimlerin "kad halet"kesinlikle gelip, geçip gittiklerini olduklarını, bizim de fani olduğumuzu tefekkür ile Peygamberimizin; "Hâsibû enfuseküm kable en tuhasebu" Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin uyarısına kulak kesilelim. Derhal Nefsani yaşam operatörlerimizi, Kurani yaşam operatörleriyle değiştirmek suretiyle yeniden doğup ücretsiz ve sınırsız iletişim imkanıyla, tüm hayatımızı vahiy ile buluşturarak, mutluluğu yakalayalım. Unutmayalım ki; "Bir Topluluk kendini değiştirmediği müddetçe Allah o topluluğun kaderini asla değiştirmeyecektir."
64 Okuma KİTAP der yaklaşık meallerde VE SEN, AZİM BİR AHLÂK ÜZERESİN Ve inneke le'ala hulukin 'azîm. 68/4, 26/137 vb İnsanı insan yapan düşünce, inanç, kabullenim ve yargıları ile eylemleridir. Bunlar, hak, doğru ve güzel de olabilir, tersi de. Yapıla yapıla devamlılık gösterirse, HUY, AHLAK haline dönüşür. Şayet, Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap yani Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı Evrensel İlkelerle yoğrulup yaşamda da, karşılaşılan sıkıntı, sorun, fitne, bela, musibet ve denemelerde, bu hak doğru ve güzel olan ahlaktan taviz verilmez, her şarta daim olursa, kemikleşirse Güzel AZİM AHLAKA dönüşür. Allah Rasulü ve sahabelerin her türlü teklife, baskı, zulüm ve ambargoya rağmen hakk davasında, ahlakında taviz vermeyip her şartta daim olması gibi. Güzel AZİM bir ahlak için Yazılı Kitap Kuranı Kerimden, Yaratılmış Kainat Kitabından, Bunlara derc edilen, içine yerleştirilen, bunların anlattığı Yaşamsal İlkelerden, İnsanda var edilen yollarını aydınlatması ve doğruyu bulması için lütfettiği en büyük nur olan Vicdandan, Tüm bunlarla yoğrulmuş Akıl, Mantık ve Gönülden, Her yerde, her dönemde, her zamanda ve herkeste, Kaynak,rehber olabilir mi? MUHAMMED gibi olmak, tarihteki varlığından öte Kitapta anlatılan ve Vicdanlarda akseden, EYLEMLERİYLE, AMELLERİYLE FEDAKARANE yaşayıp her anında, önem ve öncelik vererek, KURAN ahlakıyla yoğurmakla gerçekleşir. 6/50, 7/203, 10/15, 21/108, 34/50, 38/70,41/6, 46/9 vb Bilmek ve bilgi yüklenmekle değil, bunları içselleştirip, yaşamak ve yaşama geçirmekle anlam ve değer kazanılmaktadır. Bu yolda olma dileğiyle, Muhabbetle
Prof. Dr. Rıza SAVAŞ 1- Giriş a niçin örnek bir insandır? - Hayat onu olgunlaştırdı Eddebenî Rabbî fe ahsene te’dibî - Vahiy onu doğruya yöneltti ve neler yapnası gerektiği konusunda ona yol gösterdi, o da başarılı oldu. Ve vecedeke dallen fe heda. duha 7/199, 16/90 b Ve bu sayede örnek insan oldu - Le kad kane leküm fîasulillahi üsvetün hasene…33/21 - Ve inneke le ala hulukin azim. 68/4 c Onun Hayatı Titizlikle İzlendi - Ashap bu konuda üzerlerine düşeni taptı - Kura’an, Hadis, Sire, Şemail ve Hilye onu anlatır. - Bu günde onun hayatını gayri müslimler de inceliyor. 2- O nasıl bir insandı? a İnsanlarla iletişimi - Kusursuz bir ifadeye sahip, gereksiz konuşmaz - Tatlı dilli, tartışmaz, bağırıp çağırmaz - Güler yüzlü - Toleranslı, affetmeyi severdi.Mekke fethinde muzaffer bir komutan iken, alçak gönüllü, kinden uzak ve bağışlayıcı oldu - Kimseyi incitmez, yanlışları düzeltirken genel konuşur Velev künte fazzen ğalizel kalbi lenfeddû min havlik 3/159 - Güvenilir idi. Peygamberlikten önce el-emin idi, özü sözü bir idi, münafıklık küfürden de beter sayılır. - İkna ederdi zina yapmak için izin isteyen gence, “annen, bacın, halan, teyzen bunu yapsın ister misin?” Deyince vazgeçti. İ .Hanbel , V,256-7 - Şaka yaparken bile doğru söylerdi Yaşlı ve kilolu Ümmü Eymen’e seni deve yavrusuyla yolculuk ettireceğim şakası - Hastaları, komşuları ziyaret eder, cenazelere katılır. - Selam verir, alır, izinsiz, kimsenin evine girmez - Cemaatinden göremediği insanların durumunu sorar. b Hayata iyimser bakar - Geçici sıkıntılara aldırmaz - İki şeyden kolayı tercih ederdi Ma huyyire Rasulullahi beyne emreyni kattu illa ehaze eyserehüma malem yekün ismen fe in kane ismen kane eb’adennasi minhu ve me’n-takama rasulullahi li nefsihi fi şeyin kattu illa en tünteheke hurmetullahi feyantekimu biha lillahi Buhari,edeb,80, VII,101 - Kanaatkar olmayı tavsiye eder - Gönlü zengin leyselğina an kasretil araz vela kinnel ğina ğinennefsi c Adaleti korur - insanlara eşit davranır, ırk, renk, cinsiyet, fakir, zengin ayırımı yapmadı - fakir, kimsesiz, yetim ene ve kafilül yetimi filcenneti hakeza, hasta, garip ve çocuklarla yakından ilgilenirdi d Kibirden uzaktı - yeri geldiğinde kahraman, - yeri geldiğinde halim selim - düşman karşısında ezilip büzülmezdi - mecliste boş bulduğu yere otururdu - kendisinin beşer olduğunu vurgulardı - kendi yanlışlarını bildiren ayetleri okumaktan geri durmadı, bunların ibadette okunmasını emretmekten çekinmedi. Tarihte bunun başka örneği yok. - kendisini kanun üstü görmezdi kul innî ehafu in aseytü Rabbî azabe yevmin azim 39/12 - Giyiminde sade idi ve pejmürdeliği sevmezdi - Mütevazı bir evde yaşadı, e Dünya-ahiret dengesi kurulmasından yanaydı - itidali emreder ve aşırılıklardan sakındırırdı beşşirû vela tüneffirû, - gerçeği söyledi ve yaşadı. - En mükemmel insan bile iyilik-kötülük mücadelesi yapar. “yaşlandınız” dediler. O, “Beni Hud ve Şura sureleri yaşlandırdı” dedi. Tirmizi, tefsir,56,6 Festakim kema umirte Hud11,112, Şura 4215 - tevbe eder, ahlakının güzelleştirilmesi için dua ederdi. - İnananları zorlu bir hayatın beklediğini her fırsatta açıkladı. Göklerin ve yerin kaldıramayacağı emaneti üslendikleri bildirildi. 3- Sonuç a Düşmanları onun hiçbir ahlakî kusurunu bulamadı - atalarının dinini terk etti - şair - mecnun - sihirbaz diye tenkit ettiler b Onu yıpratmak için farklı yollar izlediler - Alay ettiler - Hakaret ettiler - Zulmettiler, ona inananlara işkence ettiler ve onlardan bazılarını öldürdüler - Sosyal boykotla açlığa mahkum ettiler c O, otoritesini - getirdiği ilahi prensiplerden - dayandığı doğrulardan - yaşadığı erdemden aldığı için zalimler onun karşısında tutunamadı d İslam öncesi dönemde Araplar - Aciz, pasif ve korkak insandan nefret ederdi - Cesaretli ve yiğit insandan hoşlanırlardı - Güçlü ve yiğit olduğu halde öfkesini ve gururunu yenenlere saygı duyarlardı e sevilmesi ve taraftar bulması - ağırbaşlılığı ve yumuşaklığı, acizlikten ileri gelmediğinden - yiğitlik ve cesareti gurur vermediğinden İbn Hazm şöyle demiştir “Ahiret iyiliğini, dünya bilgeliğini, düzgün yaşayışı, bütün ahlak güzelliklerini, bütün faziletleri kazanmak isteyen kişi, örnek alsın. Çünkü Rasulullah bütün hayırlarda en ileridedir. Allah onun ahlakını övmüş faziletleri en mükemmel şekilde onda toplamış ve onu her türlü kusurlardan arındırmıştır.” El-Ahlak ve’s-Siyer ,19-20,50 Cafer b. Ebi Talip Habeş kralına şöyle dedi “Ey hükümdar! Allah aramızdan birini seçip de onu kendi elçisi olarak gönderene kadar biz - cahillerden idik. - Putlara tapardık - Şehvetimizden ileri gelen günahlar işlerdik Onun bütün faziletlerini, doğruluğunu, iffetini baştan beri gayet yakından ve mükemmelen biliyorduk. O bize - diğer insanlara kötülük yapmaktan çekinmeyi - sadece tek tanrı olan Allah’a tapmayı - ibadet etmeyi - sadaka vermeyi - oruç tutmayı - ve her çeşit iyi ve güzel işleri yapmayı öğretti. Bütün bunlar bize hoş ve cazip geldi ve bunları yapmaya başladık. Fakat bunun hemen arkasından vatanımızı terk etmeye ve senin ülkene sığınmaya bizi mecbur eden kendi vatandaşlarımızın işkence ve ezaları ortaya çıktı. Biz seçebileceğimiz bütün diğerleri arasında seni tercih etmiş bulunuyoruz. Zira senin yanında bize kimsenin zulmedemeyeceğini ümid ediyorduk.” Tarihte ilkler koyan niceleri unutuldu, Ama o yaşıyor.
ve inneke le ala hulukin azim