Ot9qTGj. Bacak damar tıkanıklığı, çeşitli sebeplerden bacaklara oksijen taşıyan damarların tıkanması durumu olup, cerrahi ve medikal yöntemler ile tedavi EdilmezseNe İyi Gelir?GebelikteBebeklerde ve ÇocuklardaHangi DoktorTümüBacak Damar Tıkanıklığı Nedir?Binlerce damardan oluşan dolaşım sistemi sayesinde aldığımız oksijenden yediğimiz yiyeceklere kadar her şey kana karışarak vücuttaki tüm hücrelere nedenlerle kalıntılar ile damarların tıkanmasına damar tıkanıklığı adı verilir. Damar tıkanıklığı hayatı tehdit eden sorunlar ortaya çıkarabilir. Kollar ve bacaklara oksijen götüren damarlarda meydana gelen damar tıkanıklığına periferik damar tıkanıklığı adı damar tıkanıklığı vücutta meydana gelen en sık damar tıkanıklığı olup yaşam kalitesini düşüren ve gündelik hayata engel olan durumlar ortaya tıkanıklığı gelişme sürecine göre akut bacak damar tıkanıklığı ve kronik damar tıkanıklığı olarak ikiye ayrılır. Kronik damar tıkanıklığında damarlar yavaş yavaş tıkandığı için tıkanıklığın ucunda kollateraller adı verilen küçük kılcal damarlar gelişerek dokuların beslenmesine devam etmeyi damar tıkanıklığında tıkanma aniden olduğu için kanlanmayı sağlayacak kollaterallerin gelişmesine vakit kalmaz ve bunun sonucunda bacak kesilmesine kadar giden ciddi durumlar ortaya çıkabilir. Bacak Damar Tıkanıklığı Belirtileri Nelerdir?Damar tıkanıklığının geliştiği bölgeye göre belirtiler değişmekle birlikte bazı yaygın belirtiler uyluk ve baldırda ağrı Hastalığın başlangıcında yürürken bacaklara yeterli oksijen gitmediği için ağrı ortaya çıkar. Bu ağrı dinledikten sonra geçer. Ancak hastalık ilerledikçe istirahat halinde bile bacaklar ve ayaklarda ağrılar solukluk Yeterli kanlanma sağlanamadığı için ayaklar oturur pozisyonda aşağı sarkıtıldığı zaman ayaklarda solukluk ortaya damarlarından nabız alınamaması Bacaklara yeterli kan ulaşmadığı için nabız oluşmaz ve normalde nabız alınması gereken bölgelerden nabız bacak ve ayak parmaklarında uyuşma ve karıncalanma Damar Tıkanıklığı sebebi ile yeterli oksijenlenme sağlanamaz ve ayak, bacak ve ayak parmaklarında uyuşmalar ve karıncalanmalar ortaya parmaklarında ağrı Ayak parmakları birbirinden ayrılmaya çalışıldığı zaman kıl büyümesinin gecikmesi ve kılların dökülmesi Damar Tıkanıklığı sebebi ile yeterli besin ve oksijen bacaklara ulaşamaz ve bunun sonucunda kıl köklerinin beslenememesi sebebi ile kılların büyümesinde gecikme ve hastalığın ilerlemesi sonucunda ise kılların dökülüp tekrar çıkmaması soğukluk ve ısınamama Tıkanıklık olan bacakta diğer bacağa oranla ciddi bir soğukluk ve ısınamama sorunu mevcuttur. Bazı durumlarda çift çorap giyilmesine rağmen ısınma sorunu oluşumu Bacak ve ayaklardaki hücrelerin oksijenlenmesinin yeterli olmamasına bağlı olarak bacaklardaki hücreler ölmeye başlar ve ayaklardan başlamak üzere bacaklara yayılır şekilde kırmızı - mor renge dönüşüm gözlenir ve gangren adı verilen yaralar açılmaya Damar Tıkanıklığı Nedenleri Nelerdir?Bacaklarda Damar Tıkanıklığı genel olarak yaşam tarzı ile alakalı olup tek bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmaz. Düzensiz beslenme ve kötü alışkanlıklar içeren yaşam tarzı temel vücudunda halk arasında kötü kolesterol olarak bilinen LDL ile iyi kolesterol olarak bilinen HDL'nin belli dengede olması gerekir. Kötü beslenme alışkanlığı, ailesel yatkınlık sebebi ile LDL'nin yüksek, HDL’nin kanda düşük oranlarda bulunması bacaklarda damar tıkanıklığına sebep hastalıklarda ortaya çıkan C – reaktif protein adı verilen bir proteinin kanda yüksek miktarlarda bulunmasının damar tıkanıklığına sebep olduğu damara yaptığı basıncın yüksek olması sonucu ortaya çıkan yüksek tansiyon bacaklarda damar tıkanıklığına sebep şeker hastalığı damarlarda sertleşmeye ve kalınlaşmaya neden olur. Kalınlaşan duvarlardan plakların kopma ihtimali arttığı için şeker hastalığı bacaklarda damar tıkanıklığına zemin kullanımı vücutta bir çok zarara sebep olduğu gibi damarlar üzerinde de çok fazla etki yapar. Sigara kullanan kişilerin damar yapıları bozulur ve damar sertleşmesi, damar tıkanıklığı gibi hastalıklara sebep damarlar üzerinde negatif etkilere sebep olur. Obez insanlarda bacaklara binen yükün de artması sebebi ile damar tıkanıklığı görülme oranı hayat, fiziksel aktivite azlığı dolaşım sistemini olumsuz etkiler ve bacak damar tıkanıklığına zemin yatkınlık da bir risk faktörü olup ailesinde damar hastalıkları olan kişilerde damar tıkanıklığı gelişme ihtimali yüksektir. Bacak Damar Tıkanıklığı TeşhisiBacak damar tıkanıklığı ile doktora başvuran hastalardan detaylı bir hastanın öyküsü alınmalıdır. Daha sonra fizik muayene ile bacaklardaki damar yapılarının incelenmesi önemlidir. Sonrasında görüntüleme yöntemlerine arteryel renkli doppler ultrason Bacak damar tıkanıklığını tespit etmede çok değerli bir yöntem olup hastaya hareketler yaptırılarak bu esnada damarlardan kanın geçişi izlenerek damarın daraldığı bölgeler tespit rezonans görüntüleme MR Bacakların damarlarının görüntülenmesinde kullanılan bu görüntüleme yöntemi ile radyasyon ve çoğu zaman ilaca gerek kalmadan bacak damar tıkanıklığı tespit edilir. Çoğu zaman ultrasondan sonra ilk tercih edilen tetkik olmasının sebebi Görüntü verme kalitesinin çok yüksek tomografi BT Damarlardan ilaç verilerek bu sıvının damarlardan geçişinin izlenmesi temeline dayanan bir görüntüleme yöntemidir. Radyasyon oranının yüksek olduğu için ve verilen ilaca sık sık alerji gelişme ihtimali yüksek olduğu için riskler fazla olması sebebiyle çok tercih anjiyosu Bacak damar tıkanıklığında anjio hem teşhis hem tedavi aşamasında kullanılır. Bacak damar tıkanıklığı anjiyosu damar tıkanıklığı olduğundan şüphe edilen bacağın kasık bölgesinden girilerek yapılır. Küçük kamera yardımı ile kasıktan girilerek damarın boylu boyunca görüntüsü alınır ve tıkanıklığın olup olmadığı, var ise tıkanıklık bölgesi tespit Damar Tıkanıklığı TedavisiBacak Damar tıkanıklığının tedavisi tıkanıklığın akut damar tıkanıklığı mı kronik damar tıkanıklığı mı olduğuna göre karar verilir. Akut damar tıkanıklığında acil müdahale gerekir ve tedavi genelde cerrahi temellidir. Ancak kronik damar tıkanıklığı tedavisinde öncelikle ilaç tedavisi tercih tedavisinde pıhtı oluşumunu azaltan prostanoidler, damar genişletici ilaçlar olan vazodilatörler ve kan sulandırıcı ve inceltici ilaçlar olarak bilinen antiagregan ilaçlar kullanılabilir. Damar tıkanıklığı ağrılara sebep oluyorsa hastalara ağrı kesici ilaçlar olarak bilinen analjezikler Damar Tıkanıklığı egzersizleri yapılması bacaklara giden kanın artmasını ve genel olarak dolaşımın güçlenmesini sağlayarak damar tıkanıklığı tedavisinde etkili Damar Tıkanıklığı sebebi ile gangren denilen yaraların da tedavisi çok önemlidir. Kangren tedavisinde amaç ölü dokuların uzaklaştırılması, yara yerinin nemli tutulması ve enfeksiyon oluşmasının tedavisinde yöntem seçimi enfeksiyonun derecesi ile ilişkilidir. Hafif enfeksiyon varlığında antibiyotikler ile tedavi yapılırken derin enfeksiyon varlığında Yara yerinin debridmanı ve drenajı ile yara yerindeki yabancı dokular gibi her türlü doku artığı temizlenirken, drenaj ile ise yara yerinde biriken sıvının uzaklaştırılması Damar tıkanıklığının cerrahi tedavisinde ise damar darlığının olduğu bölgeye balon yerleştirerek tıkalı bölgenin açılmasının sağlandığı balon anjioplasti/ stent uygulaması ve tıkalı damarın iptal edilip alternatif bir damar kullanılan bypass ameliyatı Damar Tıkanıklığında son noktaya gelindiği zaman son çare olarak hayatını kurtarmak amacıyla amputasyon yapılabilir. Amputasyon, tıkalı damar olan bacağın bir kısmının ya da tamamının kesilmesi Damar Tıkanıklığı İlaçlarıÖzellikle uzun vadede yavaş gelişen bacak damar tıkanıklığının tedavisinde medikal tedavi ilk seçenek olup bunun için tıkanıklığı giderici ilaçlar tedavisinde pıhtı oluşumunu azaltan prostanoidlerdenİloprostEpopro damar genişletici görev yapan vazodilatörlerdenNitrogliserinIzosorbit dinitratAsebutalolAtenololKarvedilol sulandırıcı olarak da bilinen antiagregran ilaçlardanAsetil salisilik asitDipiridamolKlopidogrel bisülfatTiklopidin oluşan vakalarda enfeksiyonu kontrol almak için antibiyotik ilaçlar kullanılırAzitromisinEritromisinTetrasiklinTrimetoprim/ SülfametaksasolEnfeksiyon tedavisinde tercih edilebilecek ağrılarının çok olması durumunda analjezik adı verilen ağrı kesiciler kullanılabilirParasetamolİbuprofenMetil salisilatFlurbiprofenSodyum salisilatKetoprofenDiflunisalNaproksenSulfasalazinAğrı kontrolünde tercih edilen Damar Tıkanıklığı AmeliyatıÖzellikle akut gelişen bacak damar tıkanıklığı tedavisinde ve ilaçla kontrol altına alınamayan kronik bacak damar tıkanıklığı tedavisinde cerrahi seçenekler tercih anjiyoplasti / stent Risk oranı oldukça düşük olan balon anjiyoplasti ameliyatında hastaya genel anestezi verilmesine gerek yoktur. Kasık bölgesinden bacağa kateter adı verilen 2 – 3 mm’lik plastik tüp ile damarın darlık gözlenen bölgesine ulaşılır. Tel üzerinden geçirilen balon darlık bölgesinde balon içine serum ya da boyalı madde gönderilerek balon şişirilir. Damarın genişlemesi sağlandıktan sonra balon söndürülerek kateter damar içinden çıkarılır. Stent uygulamasında ise balon anjiyoplasti ile aynı prosedürler uygulanarak darlık bölgesine stent adı verilen damar akışını sürdürmeye yarayan küçük tel örgü şeklinde genişletilebilir metal boru ameliyatı Bacaktaki damar tıkanıklığının ilaçlar ve balon anjioplasti / stent yardımı ile açılamadığı durumlarda darlık olan damarın çıkarılarak yerine başka uygun bölgeden alınan bir damarın bağlanması yöntemidir. Genel anestezi altında uygulanan işlemde hastanın bacağındaki darlık gözlenen damar çıkarılır yerine ön kol arteri ya da göğüs arteri gibi işlevsel olarak yedekli damarlar kalan damarlara köprüleme yapılır. Bu şekilde bacaktaki kan akımı tekrar Damar Bacak tıkanıklığının en korkulan sonuçlarından birisi bacağın ya da bacağın bir kısmının kesilmesi işlemidir. Bacakta kansızlık ileri seviyede ise ve ölü dokular hastanın hayatını tehdit edecek boyutta ise primer amputasyon denilen yöntem ile başka hiçbir müdahale yapmadan bacak kesilebilir. Hastaya damar tıkanıklığına yönelik başka tedavi yöntemleri denendiği halde sonuç alınamıyorsa sekonder amputasyon ile bacak Damar Tıkanıklığı Tedavi EdilmezseAlanında uzman bir doktor tarafından tedaviye başlanmadığı durumlarda bacaklarda ortaya çıkan huzursuzluk, ağrı, kaşıntı ve kramplar dolayısıyla hayat kalitesinde düşmeye neden olur. Bu şikayetlerin zamanla artması sonucu iş gücü kaybı meydana venöz yetmezlik sonucu bacak damarlarının belirginleşmesi ile estetik açıdan sorunlar ortaya çıkabilir. Venöz yetmezliğin daha da ilerlemesi durumunda renk değişiklikleri ve açılan yaralar durumu tedavi edilemez seviyeye Damar Tıkanıklığına Ne İyi Gelir?Yaşam tarzında yapılan değişiklikler;Fazla protein içeren besinlerden uzak durmakYağlı besinlerden uzak durmakTuz kısıtlamasıYüksek tansiyon varsa bunun tedavisinin alınmasıŞeker hastalığı olan kişilerde şeker kısıtlaması gerekiyorsa ilaç tedavisiSigara kullanılıyor ise bırakılmasıObez ve aşırı kilolu kişilerde kilo verilmesiHareketli bir yaşam tarzı, düzenli egzersiz yapılmasıBacak Damar tıkanıklığının rahatlamasına yardımcı olur ve durumun daha kötüye gitmesine engel Bacak Damar TıkanıklığıHamilelikte kilo artışına bağlı olarak basınç artması, hormonal değişiklikler ile damarların genişlemesi sonucu venöz yetmezlik ve varis oluşumu riski bu durum hayatı çok etkilemiyorsa, kanamalara neden olmuyorsa ve yaralar oluşmuyorsa tedavi gebelik sonrasına bırakılır. Beklenilemeyecek durum var ise bacak venöz renkli doppler ultrason incelemesi gebelerde güvenli olduğu için gebelere rahatlıkla uygulanabilir. Duruma göre uygun tedavi planı venöz yetmezlik özellikle derin venöz yetmezlik görülmesinin en büyük riski pıhtı oluşumu ile derin ven trombozu DVT meydana ayrıca pelvik venöz yetmezlik meydana gelebilir. Özellikle sol yumurtalık toplardamarı olmak üzere rahim çevresindeki toplardamarlarda yetmezlik oluşması sonucunda rahim, yumurtalıklar ve vajina çevresinde varisler ortaya ve yumurtalıklardaki varisler sadece transvajinal doppler ultrason yöntemi ile görülürken, vajina çevresindeki varisler bacaklara kadar yayılım gösterebileceği için gözle çoğunda doğum sonrası pelvik venoz yetmezlik ve varisler geriler, bu sebeple bu hastaların doğum sonrası 6 ay boyunca renkli doppler ultrason ile takip edilmesi ve duruma göre tedavi planlanması ve Çocuklarda Bacak Damar TıkanıklığıBacaklarda Damar Tıkanıklığı genelde yetişkin çağı hastalığı olmakla birlikte özellikle ailesinde damar hastalığı öyküsü olan bebek ve çocuklarda damar tıkanıklığı ortaya ve çocuklarda bacakları az kullanma eğilimi, hareket ettirildiği zaman huzursuzlanma, bacak ve ayaklarda ısınmama, bacaklarda renk değişiklikleri ile kendini gösterebilen bacak damar tıkanıklığında altta yatan nedenin araştırılması olduğu kadar medikal tedavi sağlanmaya çalışılır. Tedavinin yetersiz kalması durumunda cerrahi müdahaleler Damar Tıkanıklığı için Hangi Doktora Gidilir?Bacaklarda hareketle;Artan kalça ağrısı,Ayaklarda solukluk,Bacak kıllarında dökülme,Bacaklarda halsizlik ve daha ileri evrelerde ise bacaklarda kangren adı verilen yaralarortaya çıktığı zaman Kalp ve Damar Cerrahisi bölümünde kalp ve damar cerrahi uzmanına başvurulması faydalı buldun mu?30
Rüyada vücuttaki kılların dökülmesi yaptığı işin de sıkıntılı olması sebebiyle istenmeyen durumlara düşeceğine ve maddi olarak büyük bir darbe alacağına, borcunun çok olacağına, birçok açıdan sıkıntılarla dolu bir döneme girileceğine, çok büyük kazançlar elde edeceğine, yeni ve daha rahat bir hayata merhaba diyeceğine, uzun bir zamandan beri kötü giden şansının nihayet döneceğine ve yaşadığı tüm olumsuz durumların yerini başarı ve mutluluğa bırakacağına, çok hayırlı ve büyük kısmetlerin ele geçeceğine, çok büyük maddi ve manevi zarar görüleceğine, bekar kişiler için, gidilecek yerde tanışılan biriyle evlilik yapılarak o şehre veya ülkeye temelli yerleşileceğine, bol dua edeceğine rivayet eder. Açık fikirli olursanız değişime uğramakta olan bir ilişkiyi, iş birliğini ya da ortaklığı aşırı tepkilerden veya aynı şiddette cevaplardan koruyabilirsiniz. Rüyada vücuttaki kılların dökülmesi uzun zamandan beri almayı çok istediği bir şeyi yakın zamanda alacağına ve çok hayırlı ve faydalı bir işe girip çok güzel günler göreceğine, destek istediği kişilerden destek alamayacağına, iş hayatında büyük zararlara uğrayacağına, aile hayatında günden güne daha çok sıkıntı çekeceğine alamet eder. Rüyada vücuttaki kılların temizlenmesi yeni bir haneye sahip olunacağına ve işlerin bir şekilde düzeltileceğine, aile bireyleri için bazı yardımlarda bulunulacağına, sorunların bu sayede çözüme kavuşacağına, tatsız geçen bir dönemin düzeleceğine yorulur. Rüyada vücuttaki kılların uzaması ruhen ve bedenen yenileneceğine, tazeleneceğine ve canlanacağına, işlerinin rast gideceğine, yaşanan rahatsızlıkların son bulacağına delalet etmektedir. Rüyada vücuttaki sivilceyi patlatmak bunun kendisine başarı, mevki, zafer ve bol kazanç getireceğine, yaşamının plan ve program içinde olması sayesinde kurulu bir düzeninin olacağına, azla yetinmeyi kendine layık bulmayacağına, gözünü en yukarılara dikeceğine yorulmaktadır. Rüyada vücuttaki kılları almak kişinin aradığı şifaya kavuşacağına, mali açıdan çok iyi gelecek ve yeni bir iş kurulmasını sağlayacak bir projeye girileceğine işaret etmektedir. Rüyada vücuttaki kılları kesmek gerek işle ilgili gerek sosyal hayatla ilgili olarak bir sorun yaşanacağına, kardeşlerin sorunlu giden işlerinin çözüme kavuşacağına ve büyük adımlar atıp hayat içinde çok iyi bir seviyeye gelineceğine delalet etmektedir. Rüyada vücuttaki sivilceyi sıkmak el attığı bütün işlerde çok büyük zararlara uğrayacağına, hayır ve iyilik dolu işler yaparak kendisini huzurlu hissedeceğine delalettir. Rüyada kılların temizlenmesi hafifleyeceğine, rahatlayacağına, sevdikleriyle arasının açılacağına, keyfinin ve moralinin bozulacağına ve zor günler geçireceğine alamet eder. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası
Saç dökülmesinin farklı nedenleriFarklı kültürlerde saçın önemiDoğal yenilemeSaç yaşam döngüsüSaç dökülmesinin farklı nedenleriSaç dökülmesinin farklı nedenleriFarklı kültürlerde saçın önemiSaç, insan imajının şekillenmesinde her zaman önemli bir rol oynamıştır. Her devirde ve kültürde derin sembolik anlamları vardır. Bu nedenle, eski zamanlardan beri saç, kişiliğin çok önemli bir unsuru olmuştur ve güzellik, çekicilik ve cinsellik gibi nitelikleri yenilemeOrtalama olarak, bir yetişkinin kafasında ila arasında saç vardır. Saçlar birbirini takip eden büyüme, dinlenme, dökülme ve yeniden büyüme döngülerinde sürekli olarak yenilenir, bu nedenle genellikle günde 50 ila 100 saç teli kaybederiz. Bu tamamen normaldir ve genellikle saçın incelmesine yol açmaz, çünkü saç restorasyonunun döngüselliği eşzamanlı değildir her saç farklı bir aşamadadır. Bu nedenle saçlar bir anda dökülmez, yavaş yavaş yenilenir. Aslında, bireysel foliküller döngüsel olarak bağımsızdır ve bu da büyük saç dökülmesini önler. Ancak bazı durumlarda saç dökülmesi artabilir. Bu süreç, saç döngüsünün bozulması, saç köklerine zarar veren kafa derisinin iltihaplanması veya saç millerinde kalıtsal veya edinilmiş anormallikler nedeniyle yaşam döngüsüTipik bir insan saçı büyüme döngüsü 2 ila 6 yıl arasında sürebilir ve dört ayrı aşamadan oluşur. Saç döngüsünün süresi, yaş, patoloji ve ayrıca bir dizi dış ve iç faktörden etkilenir. İlk aşama, saçın bir folikülden büyüdüğü anagen veya büyüme aşaması olarak bilinir. Saçlarımızın uzunluğunu belirler ve birkaç yıl sürer genelde erkeklerde 2-4 yıl, kadınlarda 3-6 yıl. Anagen sırasında, saç her 28 günde bir yaklaşık 1 cm uzar. Saç köklerinin yaklaşık %85-90’ı bu bir katagen evresi veya 2 ila 3 hafta süren bir geçiş evresi izler. Tüm saçların ortalama %1-2’sini içerir. Katajen sırasında saç büyümesi durur ve ampule kan beslemesi durur. Bir sonraki aşama telojen veya yaklaşık üç ay süren dinlenme aşamasıdır. Bu süre zarfında eski saç dinlenir ve yeni – büyüme aşamasına başlar. Saçın %10-15’i bu evrededir. Telojen folikülünün altında yeni saçlar büyüdüğünde, eski folikülleri kademeli olarak yüzeye iter ve sonunda çıkarılırlar. Eksojen veya saç dökülmesi aşaması, saç döngüsünün son kısmıdır, bu sırada eski saçlar kafa derisinden düşer ve yeni saçlarla dökülmesinin farklı nedenleriAni ve yoğun saç dökülmesi, saçın telojen faza erken girmesiyle ilişkilidir. Bu, olumsuz faktörlere maruz kaldıktan yaklaşık 3 ay sonra meydana gelir, bunlar şunlar olabilirStres – ciddi hastalık, duygusal kargaşa, ciddi yaralanmalar, ameliyatlar, zor doğum, kanama, açlık ve sıkı diyet sonucu;Doğum sonrası dönemdeki hormonal dengesizlik özellikle östrojen seviyelerinde azalma, saçın telojen faza kitle transferini tetikleyerek önemli saç dökülmesine neden olur;Mevsimsel değişiklikler – araştırmalar, Nisan-Mart ve Eylül-Ekim aylarında telojen fazındaki saç miktarında bir artış olduğunu göstermektedir. Bilimsel çalışmalarda bu mevsimler ilkbahar ve sonbahar telojen çıkışı olarak adlandırılır;Çevre kirliliği;Dengesiz beslenme, açlık, çinko ve demir eksikliği;Endokrin bozuklukları – hipertiroidizm ve hipotiroidizm; kafa derisinin ciddi hastalıkları;İlaca bağlı saç dökülmesi esas olarak kemoterapiye bağlıdır, ancak bazen bazı ilaçlarla ilişkilidir antidepresanlar, antikonvülsanlar ve beta birlikte, telojen çıkışı teşhisi konan kişilerin yaklaşık üçte birine teşhis konulamamaktadır. Akut telojen çıkışı ile hastalığın süresi 6 aydan az ve kronik – 6 aydan fazla. Akut telojen çıkışı, cinsiyetten bağımsız olarak tüm yaş gruplarında eşit olarak kendini gösterir. Kronik hastalığa gelince, genellikle 30-60 yaş arası sağlıklı kadınlarda kalıcı saç dökülmesi şunları içerir Androjenik alopesi kalıtsal ve erkeklerde ve kadınlarda saç dökülmesinin en yaygın şekli. Hastalık kademeli saç dökülmesi ile karakterizedir ve yoğunluğu ve alanları cinsiyete bağlıdır. Erkeklerde genellikle başın frontal, bitemporal ve apikal kısmında incelme veya oksipital ve temporal şeritlerde kalan kılların tamamen kaybı vardır. Erkeklerde bu hastalık ergenlikten sonra herhangi bir yaşta başlayabilir ve yıllar veya on yıllar boyunca ilerleyebilir. Öte yandan kadınlar, genellikle kafa derisinin her yerinde yavaş ve yaygın bir incelme yaşarlar tam kellik nadirdir. Saç büyümesinin ön çizgisini korurken alnın orta bölgesinde üstte başlar. Kadınlar menopoz sırasında saç dökülmesini fark etme eğilimindedir,Hirsutizm Hafif semptomları olan kadınların yarısında normal androjen seviyeleri olmasına rağmen, genellikle hiperandrojenemi ile ilişkilidir. Hirsutizm’in en yaygın nedeni polikistik over sendromudur. Kadınlarda androjene bağımlı bölgelerde aşırı kıl varlığı ile karakterizedir yüz, göğüs, karın, üst uyluk ve areola. Hirsutizm bazen akne ve androjenik alopesi ile alopesi Genellikle aniden başlayan ve çocuklarda ve yetişkinlerde saç dökülmesine neden olan otoimmün bir hastalık. Bu durum, kaşlar ve kirpikler de dahil olmak üzere vücuttaki tüm kılları etkileyerek tam kelliğe toplam alopesi yol açabilir. Hastalar remisyon yaşayabilir bazen spontan – hatta tedavi olmadan, hayatlarında tek bir bölüm veya nüksler alopesi saç folikülünü yok eden ve onu skar dokusu ile değiştiren kafa derisinin bütünlüğünün ihlal edilmesinden kaynaklanır bu skar bölgelerinde saç büyümez. Hastalık hem erkeklerde hem de kadınlarda her yaşta ortaya çıkabilir. Bu durumda saç dökülmesi o kadar yavaş başlayabilir ki ilk belirtileri fark edilmez. Daha sonra, aşağıdaki belirtiler kayıplara katılır şiddetli kaşıntı, şişme, kafa derisinde Bir kişinin kendi saçını yolması ve durdurmakta güçlük çekmesi sonucunda, başta veya vücudun herhangi bir yerinde saç dökülmesine neden olan psikolojik bir bozukluk. Hastalık en sık çocuklarda görülür ve bu davranış durursa – saç hızla iyileşir. Ancak psikolojik yardım alınmadığında olaylar uzun yıllar devam eder ve geri dönüşü olmayan saç dökülmesine neden alopesiveya yaşa bağlı incelme 50 yaşından büyük hastalarda, alopesiye genetik bir yatkınlık olmasa bile, artan foliküler minyatürleşme olmaksızın tüm kafa derisinin kalıcı olarak yaygın olarak incelmesi olarak tanımlanır. Bu ilerleyici saç dökülmesi aynı zamanda anajen fazın kısalması, anajen / telojen fazlarda saç oranında azalma, zayıflık ve saç kalitesinin bozulması ile büyüme evresi anagen 3-4 yıldan bir yıla kadar kısalır. Telojen fazı artar ve bunun sonucunda dökülen saçların yenileriyle değiştirilmesi için zaman kalmaz. Telojen fazdaki saç sayısı da artar ve %20’yi geçer. Saç folikülü dermiste daha az derine sabitlenir ve küçülür ve kısalır. Yaşla birlikte saç da pigmentasyonunu kaybeder ve beyazlaşır. Gri saç pigmente göre daha zayıf, daha gözenekli ve kırılgandır. Ek olarak, gri saç, ultraviyole radyasyon gibi dış saldırganlara karşı daha savunmasızdır.
Okan Bayülgen'in saçkıran hastalığına yakalanması bu hastalığı tekrar gündeme getirdi. Erkek kadın ayrımı yapmayan, kalıtsal olabilen ancak bulaşıcı olmayan saçkıran hastalığının nedeni %90 psikolojik nedenler gösteriliyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Taşkapan, "saçkıran-alopesi areata" adı verilen bölgesel saç dökülmelerinin genellikle yoğun stresli olaylardan sonra ortaya çıktığını belirterek, "Hastalığın nedeni yüzde 90 psikolojik. Hiçbir şey yapmasanız da hastaların yüzde 30-50'sinde oluşan saç dökülmeleri genelikle bir yıl içinde normale döner" dedi. Günümüzde birçok hastalığın tetikleyicisi olan stres, saçkırana da neden oluyor. Saçkıran hakkında bilgi veren Taşkapan, saçkıranın en önemli nedeninin psikosomatik olduğunu ifade ederek, çok yoğun sıkıntı, üzüntü ve stres yaşayan kişilerin saçlarının belirli bölgelerinde açılmalar geliştiğini söyledi. Prof. Dr. Taşkapan, hastanın bu odaksal dökülmeleri birden bire fark ettiğini, hatta bazen kendisinin değil kuaförün sorunu gördüğünü dile getirdi. Saçkıran vakalarının artmasının nedeninin, bu rahatsızlık nedeniyle hekimlere başvuran insan sayısının çoğalmasından kaynaklandığını anlatan Taşkapan, eskiden özellikle kırsal bölgelerde insanların kendi kendini tedavi ettiğini belirtti. Taşkapan, insanların saçlarının döküldüğü bölgelere sarımsak sürdüğünü vurgulayarak, "Gerçi bu da bir tedavi yöntemi, deri irite ediliyor. Doğal olarak bu tıbbi bir yöntem değil. Ayrıca bu sırada deriye ve kıl köklerine zarar verilebilir ve o bölgede bir daha saç çıkmayabilir" dedi. Saçkıranın otoimmün bir hastalık olduğuna işaret eden Taşkapan, "İnsan dokusu normalde kendine karşı reaksiyon vermez ama saçkıranda tolerans bozuluyor. Vücut kendi kıl köklerini yabancı gibi algılayıp, oralara antikor gönderiyor ve kıllar dökülmeye başlıyor. Genellikle saçlı deride, sakal ve bazen kaşlarda dökülme nedeniyle boşalma oluyor. Neden yüzde 90 psikolojik. Hastalık, sıkıntı, gerginlik, travma ve bir yakının kaybı gibi çok stresli dönemlerden sonra ortaya çıkar. Aile öyküsü ve genetik faktörler çok etkili. Hastalık erken yaşlarda başladığında, özellikle başın arka ve kulakların üst bölümü tutulduğunda, eşlik eden astım, saman nezlesi gibi alerjik hastalıkların varlığında saçkıran tedavilere daha dirençli oluyor" değerlendirmesinde bulundu. Prof. Dr. Taşkapan, hastalıkta ortada bir mikrop olmadığına ve vücudun kendi kendine reaksiyon verdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti "Saçkıran, ender de olsa bazen tiroit hastalıkları, vitiligo ve bağ dokusu hastalıkları gibi bazı ciddi hastalıklarla birlikte olabilir. O nedenle hasta geldiğinde, muayene bulgularının ışığında, gerekirse bazı tarama testleri istiyoruz. Zira vücut kendi saç köklerine verdiği reaksiyonu başka organlara da verebilir. Ancak bunlar çok düşük olasılıklar. Genellikle hastalığın nedeni psikolojik, burada bazen bir kısır döngü de olabiliyor. Psikolojik faktörler hem hastalığı tetikliyor hem de gelişen saçkıran hastanın ruhsal durumu üzerine olumsuz etkilerde bulunuyor. Dirençli durumlarda psikososyal destek ve psikiyatri konsültasyonları önem kazanıyor. Özellikle orta yaşlı kişilerde alopesi areata siyah saçları daha çok etkiliyor, beyaz saçlar dökülmeye daha dirençli. Hasta geldiğinde muayenesini yapıyoruz, saç dökülmesi sınırlı bir alandaysa, ilk aşamada genellikle saçlı deriye belli oranlarda sulandırarak kortizon enjekte ediyor ve gerekirse aldığımız klinik yanıta göre ayda bir kez bu tedaviyi yineliyoruz. Ya da doğrudan kortizonlu kremler sürdürüyoruz. Bunlar genelde hastaya iyi geliyor. Tedavinin ardından, önce 'vellüs' dediğimiz ince tüyler geliyor, daha sonra bunlar kalınlaşıp normal saça dönüyor. Ağır ve ilerleyici olgularda daha farklı tedaviler uygulanmalı. Hiçbir şey yapmasanız da bu saç dökülmeleri belli bir süreden sonra normale dönüyor. Hastaların yüzde 30-50'si bir yıl içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak hiçbir şey yapmayıp bekleyemezsiniz, çünkü hastalık kaygı yaratıyor, yayıldığı durumlarda önemli psikolojik sorunlara yol açabiliyor." Kadınlarda görülen genel saç dökülmelerine de değinen Taşkapan, kadınlardaki saç dökülmesinin en temel nedeninin demir eksikliği olduğunu söyledi. Taşkapan, adet dönemlerinin uzun ve yoğun olmasının, bazen de beslenme sorunlarının demir eksikliğine ve saç dökülmelerine neden olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu "Ağır ateşli hastalıklar ve yoğun zayıflama diyetlerinden sonra bazen de tiroit hastalıkları nedeniyle çok hızlı saç dökülmeleri görülüyor. Saçı dökülen bir hasta geldiğinde önce nedenlerin araştırılması gerekiyor. Demir eksikliğinin yanı sıra ilaç kullanımı doğum kontrol hapları, bazı tansiyon ilaçları tiroit hastalıkları, iç organ hastalıkları, bağ dokusu hastalıkları, hatta frengi bile saç dökülmesine neden olabilir. Kısacası ciddi hastalıkların hepsinin ardından saç dökülür. Ayrıca stresin de etkisi var." Bazı kadınlarda ise "erkek tipi saç dökülmesi-patern alopesi" olduğuna ve çok erken yaşlarda bile görülebildiğine vurgu yapan Taşkapan, "Bu tür durumlarda saç dökülmesine eşlik eden bir tüylenme artışı, uzamış bir akne, deride yağlanma ve Adet düzensizliği gibi bulguların varlığında hastanın endokrinoloji uzmanına yönlendirilmesi gerekebiliyor. Kadınlarda erkek tipi saç dökülmesinin tam ve net bir tedavisi henüz yok. Bu genetik bir durum" değerlendirmesinde bulundu. Saç dökülmelerine karşı reklamı yapılan birçok ürünün pek işe yaramadığına vurgu yapan Taşkapan, özellikle nedenin ortaya konulabildiği yaygın saç dökülmelerinde ve saçkıranda gerçekten başarılı tedavi yaklaşımlarının varolduğunu söyledi. Prof. Dr. Taşkapan, saçın çok sıcak suyla yıkanmaması ve sert fırçalarla fırçalanmaması gerektiğini belirterek, "Saçı aşırı boya ve fön gibi işlemlerden koruyun" dedi. Yetersiz beslenmenin saç dökülmelerine neden olabildiğini anlatan Taşkapan, saçların gürleşmesi için de özel bir diyetin söz konusu olmadığını kaydetti. Saçkıran Neden Olur? Tıp dilinde 'alopesi areata' olarak adlandırılan saçkıran, saç köklerini etkileyen ve genellikle bozuk para büyüklüğünde, yuvarlak parçalar halinde, yer yer saç dökülmesine neden olan bir rahatsızlıktır. Saçkıranın farklı türleri vardır ve nadir olarak da tüm saçın hatta vücuttaki tüm kılların dökülmesine neden olur. Genel olarak nedenlerine bakıldığında saçkıran bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Bağışıklık sistemi vücudu dışarıdan gelen tehditlere karşı korumak için tasarlanmıştır. Ancak bazı kişilerin bağışıklık sistemi dışarıdan gelen tehditlerin, hastalıkların dışında vücudun kendisine karşı da saldırıya geçer. Bağışıklık sisteminin bu kendi kalesine karşı yaptığı saldırılardan kaynaklanan hastalıklara otoimmün hastalıklar denir ve saçkıran da bunlardan biridir. Saçkıran kadın erkek ayrımı yapmaz. Yaş aralığına bakacak olursak çocuklukta başladığına sık şahit oluruz. Saçkıran şikayetiyle doktora başvuran hastaların çoğu henüz onlu yaşlardaki gençlerdir diyebiliriz. Hastalığı her ne kadar halk arasında saçkıran olarak adlandırsak da, saç dökülmesi dışında sakal, kaş, kirpik dökülmesi de görülebilir. Saçkıran hemen herkesin başına gelebilir ama aile bireylerinde saçkıran vakası bulunanların saçkıran olma ihtimali bir parça daha yüksektir. Saçkıran kalıtsal olabilir ama bulaşıcı bir hastalık değildir. Saçkıranın Nedenleri Genler Saçkıranın ortaya çıkmasında kişinin genetik yapısının rolü olduğu düşünülür. Bu kişilerde virüs, çevresel faktörler, stres gibi etkenler hastalığı tetikleyebilir. Ailesinde saçkıran vak'ası olan kişilerde bu hastalığa yakalanma riski biraz daha yüksek olur. Aile geçmişinde saçkıran dışında diyabet, romatoid artrit, tiroid hastalıkları, lupus bezeri başka otoimmün hastalıkların görüldüğü kişilerde de saçkırana yatkınlık olabilir. Ancak saçkıranın ortaya çıkması başka bir bağışıklık sistemi hastalığının da ortaya çıkacağı anlamına gelmez. Saçkıran olan kişilerde daha çok astım, atopik egzama, saman nezlesi, kansızlık veya tiroid hastalıklarına rastlandığı görülmüştür. Bağışıklık Sistemi Bağışıklık sistemi vücudu hastalıklardan korumakla görevlidir. Saçkıranın ortaya çıktığı durumlarda ise, bağışıklık sistemi vücudu korumak yerine vücuda karşı bir saldırıya geçmiş demektir. Bu durumda akyuvarlar beyaz kan hücreleri saç köklerinde büyüyen hücrelere saldırır. Bu saldırıdan etkilenen saç kökleri küçülür ve saç üretimi de yavaşlar. Neyse ki kök hücreler saç köklerini saldırıdan etkilenmeyen, yeni hücrelerle destekler ve böylece dökülen saçların yerine yenileri çıkabilir. Stres Üzüntü, stres, depresyon benzeri duygusal anlamda kişilere sıkıntı veren durumlar bağışıklık sistemini zayıflatır. Saçkıranın çoğu kez duygusal travmaların, stresli dönemlerin ardından ortaya çıkması bundandır. Zayıf düşen bağışıklık sistemi karşısında stres, saçkıran için tetikleyici bir rol oynar. Örneğin sınav döneminde zorlanan çocuklar ya da sorunlu bir boşanma dönemi yaşayan kişilerde saçkıran şikayetine rastlanması bundandır. Saçkırandan dökülen saçlar yeniden çıkar mı? Saçkıran nedeniyle dökülen saçların yeniden çıkıp çıkmayacağı haklı olarak en çok merak edilen konulardan biridir. Bu soruya hemen bir cevap vermek kolay değildir çünkü cevap kişiden kişiye değişir. Dökülen saçlar yeniden çıkabilir ama bu sonuç, saçkıran bir daha tekrarlamayacak anlamına gelmez. Saçlar ne zaman yeniden dökülür, ne zaman yeniden çıkar, dökülme ne kadar sürer bu en çok sorulan soruların cevabı ne yazık ki belirsizdir. Bazı kişilerde saçların tamamı dökülmüş olsa bile hepsinin yeniden yerine geldiği görülür. Bazı vakalarda ise dökülen saçlar ne yazık ki yeniden çıkmaz. Saçkıran nasıl geçer? Hayatında yalnızca bir kez saçkıran olmuş ve saçları da yeniden çıktıktan sonra bir daha bu sorunu hiç yaşamamış kişiler vardır. Bazı hastalar ise yıllar boyu saçkıranla mücadele etmek zorunda kalır. Saçlar dökülür, çıkar ve bir zaman sonra yeniden dökülme olur. Hastalığın tekrarlayıp tekrarlamayacağı ya da hangi sıklıkta ortaya çıkacağı yine kişiden kişiye değişir. Saçkıran sonrası bazı kişilerde saçlar ilk olarak beyaz renkte çıkar ve yavaş yavaş kendi rengine döner. Diğer hastalarda ise daha ilk etapta saçların kendi renginde çıktığı görülür. Saçkıran hastalarda farklı şekillerde seyreden ve neler olacağını önceden söylemenin zor olduğu bir hastalıktır. Saçkıran tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle kaybedilen saçların yeniden çıkmasına yönelik çözümler sunar ancak hastalığı tamamen ortadan kaldırmak yani tekrarlamasını engellemek gibi bir çözüm sunmaz. Bazı hastalar kendiliğinden, sadece bir kez saçkıran olup bunu bir daha yaşam boyu bu sorunu hiç yaşamazken, diğerleri tekrar saçkıran olma riski altında olabilir. Saçkıran ağrıya ya da başka sağlık sorunlarına neden olmaz. Bulaşıcı bir hastalık değildir. Fiziksel olarak vücutta saç-kıl dökülmesi dışında bir hasara, aktiviteleri engelleyecek sorunlara yol açmaz. İş, okul, spor hayatı gibi gündelik yaşam temposunu yavaşlatacak bir sağlık sorunu değildir. Ne var ki psikolojik olarak moral bozucu olabilir. Sosyal ve duygusal açılardan kişileri rahatsız eder. Kişiler görünüşlerini kendilerine sorun edebilir ve bu nedenle sıkıntı yaşayabilirler.
Saçlarda genellikle bölgesel dökülmeler halinde ortaya çıkan saçkıran alopesi, strese bağlı olarak gelişir. Bazen kronik hastalıklar ya da tiroid problemleri sebebiyle de oluşabilir. Özellikle çocuklarda ilkokul ya da ana okula başlama, ebeveyn ayrılığı gibi travmaya neden olan stres durumları saçkırana sebep olabilir. Saçkıranın oluşum durumuna ve yerine göre tedavi şekillerinin değişebileceğini vurgulayan Avrasya Hastanesi Cildiye Uzmanı, Dr. Hatice Deniz Yardımcı konu hakkında önemli bilgiler veriyor. Saçkıran Nedir? Saçkıran saçların vücuttaki kılların geçici olarak dökülmesidir. Saçkıran, genellikle belirti göstermeksizin saç dökülmesine neden olan otoimmün hastalıktır. Saçkıranı psikolojik olarak kabullenmek zor olabilir. Saç dökülmesinin psikolojik etkisinin dışında hastalık kendisi ile beraber travmatiktir. Saçkıran, başlangıçta saçların fark edilmeyecek derecede ufak benekler halinde dökülmesine neden olur. Ancak bu beneklerde daha sonra fark edilir şekilde büyüme gerçekleştirir. Saç derisinde olduğu gibi bazı durumlarda kaş, kirpik, yüz ve vücudun diğer kısımlarındaki tüylerde ani olarak dökülme meydana gelebilir. Ayrıca yıllar sonra tekrarlama olasılığı vardır. Böyle bir durumun yaşanması alopecia universalis adı verilen toplam saç dökülmesine neden olabilir ve saçların yeniden uzamasını önleyebilir. Cildiye Uzmanı, Dr. Hatice Deniz Yardımcı Saçkıranın Sebebi Nedir? Saçkıran, beyaz kan hücrelerinin saç hücrelerine saldırarak saç üretimini büyük oranda yavaşlatmasına neden olur. Bağışıklık sisteminin saç köklerini hedef almasına neyin sebep olduğu henüz tam olarak tespit edilememiştir. Alopesi otoimmün bir durumdur. Bağışıklık sisteminde sağlıklı hücreler yabancı maddelerle karıştırdığında bir otoimmün durum oluşur. Normalde, bağışıklık sistemi vücudu yabancı istilacılara karşı korurken alopesi varsa, bağışıklık sistemi hata yaparak saç köklerine saldırır. Saç kökleri küçülür ve saç üretimi durur ardından saç dökülmeye başlar. Saçkıranın Belirtileri Nelerdir? Saçlar ya da vücuttaki kıllar belirtiler fark edilmeksizin belirli bir bölgede dökülür. Başlangıçta fark edilmesi neredeyse imkansız olduğu için saçkıranın gözlemlenebilir bir belirtisi yoktur. Saçkıranın çeşitleri var mıdır? Saçkıranın birkaç türü vardır. Saç dökülmesinin derecesi, dökülmenin gerçekleştiği yer ve diğer semptomlarla çeşitlendirilir. Her hastalık türü için farklı bir tedavi yöntemi uygulanır. Alopesi areataDiffüz alopesi areataAlopesi totalisAlopesi universalisAlopesi ofiazis Saçkıran Bulaşıcı mıdır? Vücudun hangi bölgesinde olacağı bilinemez fakat çoğunlukla baş bölgesinde görülür ve saçkıran bulaşıcı değildir. Saçkıran Nasıl Tedavi Edilir? Saçkıran tedavisinde bağışıklık sistemini baskılayabilen ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar lokal enjeksiyonlar, bölgesel merhem uygulaması veya haplar şeklindedir. Saçkıran tedavisine başlarken ilk olarak bölgesel krem ve losyonlar uygulanır. Lokal tedavi çözüm getirmeyebilir. Her saçkıran türünde lokal tedaviler pozitif sonuç vermeyebilir. Bu durumda enjeksiyon tedavisi ile direk saçkıran oluşmuş bölgeye, cildin altına iğne ile müdahale edilir. Gerekli durumlarda kortizon içeren ilaçlara geçilebilir Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun.
vücuttaki bütün kılların dökülmesi hastalığı